6098 s. TBK'da düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacıların her ikisinin de tacir sıfatına haiz olmadığı, davanın TTK. mad. 4'de düzenlenen ticari dava niteliğinde olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, 6102 s. TTK. mad. 5 uyarınca, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili olduğu, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmasının gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde olduğu, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı- Karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Değişik tarihli kullanılan kredilerden haksız olarak tahsil edilen dosya masrafı alacağının iadesine ilişkin davada,iadesi istenen kredilerden birinin, genel nakdi ve gayri nakdi kredi olduğu, birinin ise taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi olduğu ve bu kredilerin ticari kredi mi yoksa genel kredi mi olduğu irdelenmeksizin tüketici kredisi olarak kabul edildiği; davacının taşıt kredisine istinaden ticari mi, yoksa hususi mi bir araç edindiği ve bu kredilerin niteliğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı görüldüğünden, mahkemece davacı tarafından davalı bankadan çekilen anılan kredilerin niteliğinin ticari olup olmadığı araştırılarak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi; çekilen krediler arasında ticari kredi söz konusu ise ticari krediler yönünden Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığı dikkate alınıp, bu konudaki talebin tefrik edilerek karar verilmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davanın 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olduğu, ticaret Kanunu'nda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğunun düzenlendiği - Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, dava şartı olan görevin ise kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği - Söz konusu davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle davaya bakma görevinin ticaret mahkemesine ait olduğu-
Konut kredisi nedeniyle haksız olarak tahsil edilen alacakla ilgili açılan itirazın iptali davasında, bilirkişi raporunda davalı bankadan söz konusu kredi sözleşmesinin talep edildiği ancak sözleşmeye ulaşılamadığı gerekçesiyle dava konusu kredi tüketici kredisi kabul edilerek inceleme yapılmasının hatalı olduğu- Dava konusu kredinin niteliği anlaşılamadığından, mahkemece, davalı bankadan dava konusu krediye ilişkin sözleşme ve diğer belgeler getirtilerek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kredinin ticari olup olmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerektiği-
Avukatlık mesleğini ifa eden davacılar tacir olmadığı gibi, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın mesleki çalışmalarını bir arada yürüttüğü avukatlık bürosunun da, ticari işletme olmadığı-
3. HD. 02.11.2016 T. E: 2015/14422, K: 12397-
Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerin tapu malikinin davacı olmadığı, bir bağımsız bölümün üçüncü kişiye satıldığı ve taraflar arasında derdest bir tapu iptali ve tescil davasının olduğu anlaşıldığından, davacının maliki olmadığı taşınmazların eksik metrekareli olduğu iddiası ile tazminat davası açmasının mümkün olmadığı ve bu dava ile derdest tapu iptali ve tescil davasının sonuçlarının birbirini etkileyeceği dikkate alınarak her iki davanın HMK. mad. 166. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerektiği- Davacı inşaat süresinin tamamını kapsayacak şekilde kira yardımı talep etmiş ve mahkemece "talebin kabulüne" karar verilmişse de, yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, davalı "bu bedelin ödendiğini" iddia ettiği, davacının ise "davalı tarafa gönderdiği ihtarnamede Temmuz ayı öncesi kira yardımının alındığı" izlenimi oluşturacak şekilde ifadeler kullandığı anlaşıldığından, davalının bu konudaki tüm delilleri toplanıp, ihtarname ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın, 6102 s. TTK'nın 4. maddesinde sayılan işlerden olmadığı ve uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, ticaret mahkemesi sıfatı ile davanın görülmesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmakta olup, sigorta hukuku TTK. mad. 1401 vd. zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd.nda düzenlenmiş olduğundan, TTK.'da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olup asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu-
