Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı(TTK. mad. 4)- Davacıya sigortalı M. Lojistik Ulus. Taş. Depo Dağ. Ve Tic. A.Ş.'ye ait işyerindeki emtianın çalınması nedeniyle davacı tarafından sigortalıya ödenen teminat bedelinin, zarara neden olduğu iddia edilen davalılardan rücuan tahsilinin talep edildiği, bu itibarla davacının halef olduğu gözetilerek davanın nitelendirmesi yapılırken sigortalı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerektiği, bu ilişkinin sözleşmesel bir ilişki olduğu, sözleşmenin her iki tarafının da tacir olduğu, dolayısı ile davanın ticari bir dava olduğu, haksız fiile dayalı tazminat davası olmadığı anlaşıldığından davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemi-
Davacı tarafından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile ve HMK. mad. 107'de göre belirsiz alacak davası olarak haksız olarak tahsil edilen ve bilirkişi incelemesi ile belirlenecek olan kayıp kaçak bedeli alacağının her bir dönem için tahsilatın yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla, davaya konu edilen alacak miktarının davalı kurum bünyesinde bulunan belgelerle tespit edilebileceği açık olmakla davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında da bir isabetsizlik görülmediği-
Davacı ile davalı arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde, "iş yerinde yapılacak su tüketimi"ne (şantiye) ilişkin olarak imzalandığı, ticaret sicil kayıtlarına göre aboneliğin imzalandığı tarihte davalı adına şirket kaydı bulunduğu ve bunun yanında diğer davalı şirketin de tacir olduğu göz önüne alındığında, her iki tarafın da tacir olduğu uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu anlaşıldığından, kaçak su kullanımından kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünün asliye ticaret mahkemelerinin görevi içerisinde olduğunun kabulü gerektiği-
6762 sayılı TTK'nın 690. maddesi yollamasıyla aynı Yasa'nın 590. maddesine dayalı alacak istemi-
Kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibe yapılan itirazın iptali için açılan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu-
Davacı tarafından Belediyeden kiralanarak işletilen kafeteryaya ilişkin abonelik sözleşmesinden doğan fatura borcuna yönelik her iki tarafın da ticari işletmesine ilişkin davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu- Mahkemece; davanın "ticari dava" olarak kabulü ile öncelikle yargı yerinde ayrı asliye ticaret mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı asliye ticaret mahkemesi yoksa, davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması ve HMK. mad. 297/1-a uyarınca da, kararın asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerektiği-
OHAL tazminatının ödenmesi istemine ilişkin dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 s. Kanun gereğince, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı ve bu nedenle, davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu-
Tacir olan taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu ve dava konusu tazminat talebinin davacı şirketin ticari işletmesinde meydana gelen elektrik kesintisi nedeniyle uğradığı zarara ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünün asliye ticaret mahkemelerinin görevi içerisinde olduğu-
Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği- Kabul edilen miktarın açık bir şekilde belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Gerekçesiz karar yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- 4603 s. Kanunda Ziraat Bankası A.Ş, Halk Bankası A.Ş, Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirildiğine ilişkin düzenleme bulunmadığı-