Sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemi-
Destekten yoksun kalan ve zarar gören üçüncü kişi davacıların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı şirkete karşı açtıkları davanın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Tasarrufa konu taşınmazın satış tarihinde belirlenen değeri gözetildiğinde, İİK'nın 278/2 maddesinde belirtilen edimler arasındaki aşırı fark olmadığı ve İİK'nun 280. madde kapsamında davalının, borçlunun mali durumunu ve alacaklıları ızrar kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu ispatlanamadığından, bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği- Haciz tutanağında borçlunun ev adresine gidildiği bu adreste oturduğu tesbit edildiği ancak adres kapalı olduğundan çilingirle girilmediği belirtildiğinden, bu zaptın İİK'nun 105 niteliğinde bir belge olduğundan söz edilemeyeceği ve bu nedenle tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Yargılama sırasında tasarrufa konu malın üçüncü kişi tarafından devredilmesi halinde, davacı alacaklının davayı bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği veya devredilen şahısları davaya dahil edip etmeyeceği belirlenmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmeye dayalı olarak devredildiği ileri sürülen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili ve kira bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davanın, asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği-
Avukatlık mesleğini ifa eden davacı tacir olmadığından; davaya "asliye hukuk mahkemesinin" bakmakla görevli olduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile dosyanın "asliye ticaret mahkemesine" gönderilmesine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bir kısım ticari belge ve defterlerin zayi olması nedeniyle TTK. mad. 82/7 uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu- Ticaret hukukunda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açıldığından, davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK'nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan, TTK'nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu- Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında "Yargılama usûlüne" ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği- Gerek davalı araç sürücüsü ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunlu olduğundan, bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan "asliye ticaret mahkemesince" çözüme kavuşturulması gerektiği-
Davacı sigortacının “yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortası poliçesi” uyarınca sigortalısına yaptığı ödemenin fiili taşıyıcıdan rucüen tahsili istemi-
Kredi ilişkisine konu ekspertiz raporu ve taşınmazın tapu kayıtları bilgisinde, satın alınan taşınmazın arsa-depolu dükkan olduğunun yazılı olduğu ancak geri ödeme planında kredi türü bölümünde, konut kredisi olduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup, kullandırılan kredi sözleşmesinin de ibraz edilmediği gözetildiğinde, kullandırılan kredinin türü konusunda tereddüt doğmuş olduğu- Mahkemece, davacıya kullandırılan kredi sözleşmesinin celbi ile gerektiğinde banka muhasebe kayıtları üzerinde, konusunda uzman bilirkişiden, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor temini ile kredinin mahiyeti belirlenmesi, gerekirse, tapudan dosyada bilgileri mevcut dükkana ait kayıtlar getirtilerek, kredi konusu taşınmazın vasfının dükkan olması halinde görev hususu da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davanın işçi tarafından açılmış hizmet sözleşmesine dayalı bir dava olmayıp, her iki tarafın tacir olup; uyuşmazlığın da ticari işlerinden kaynaklandığından Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu-