Mahkemece borçlunun " 6009 sayılı Yasa'nın 25. maddesi ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na eklenen Geçici 3. madde uyarınca takibe dayanak ilamdaki borcun terkin edildiği" yönündeki iddiası hakkında bir değerlendirme yapılmamasının isabetsiz olduğu-
HMK'nun 26. maddesinde; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, yine İİK'nun 17. maddesinde ise; şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin ya bozulacağı yahut düzeltileceği; mahkemece İİK. 17. maddesi gereğince icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tümden iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Parsel davacı adına kayıtlı iken orman vasfında olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptal edildiği bilinerek, genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazlar hakkında kadastro tesbiti düzenlenerek tapu kütüğü gerçek kişiler adına oluşturulduğundan ve sonradan satış ile davacı pay sahibi olduğundan TMK. mad. 1007 kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu- Tazminatt talebi hakkında ollumlu ya da olumsuz karar verilmiş olması gerektiği-
Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile TMK. mad. 724 gereğince temliken tescil olarak uygulamada adlandırılan talebi harçlandırılıp dava haline getirilmediğinden veya ıslah işlemi ile yine harcı da yatırılarak mevcut talebe eklenmediğinden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı ve TMK. mad. 724 çerçevesinde inceleme yapılamayacağı- Davacı tapu kaydı üzerinde bir hak sahibi olmadığından tespit davasının hukuki yararının olmadığı-
Davacı dava dilekçesinde katkı payı oranı için talebini yarı yarıya (%50) olduğunu belirtmek suretiyle sınırlandırdığı halde mahkemece HMK'YA aykırı olarak katkı payı oranı %50 oranından fazla bir oran kabul edilerek hesaplama yapılmasının doğru olmadığı- Alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiği davada terekenin aktifinin alacak taleplerine konu edilen malvarlığı unsurlarından oluştuğu, pasifinin ise sadece davaya konu katkı payı alacağı olduğu ve terekenin başka borcu iddia ve ispat edilemediğine göre tereke borcundan davacının yasal miras payına isabet eden bölümün düşümü suretiyle alacağa hükmedilmesi gerektiği-
Davacının alacağa faiz uygulanması talebi ve bu konuda usulünce yapılmış ıslah işlemi de bulunmadığı halde; mahkemece talepten fazla olarak faize de karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının talebinin hatalı şekilde değerlendirilmesi HMK'nun 26. (HUMK 74) maddesi hükmüne aykırı olup, mahkemece dava dilekçesindeki ziynetlere ilişkin talep hakkında dosya kapsamında toplanan tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
Davacı taraf, dava dilekçesinde katılma alacağı talebinde de bulunmuş olup, arsa üzerindeki yapının TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra inşa edilen bölümünün olup olmadığının belirlenmesinin davacı lehine katılma alacağı hususunda önem arzettiği, mahkemece, inşaatın yapılışı ve bitiriliş tarihlerinin tespit edilmesi, anılan binanın 01.01.2002 tarihinde inşa edilen bölümünün araştırılması ve gerekirse bu konuda HMK'nun 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde açıklama istenilmesi, keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırıldıktan sonra gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan araç hasar bedeli ile manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacının talebiyle bağlı kalınarak ve talep ettiği miktar üzerinden kusur indirimi ile tazminatın belirlenip hüküm altına alması gerektiği; yanılgılı değerlendirme ve HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı biçimde, davacı talebini aşarak davacı lehine tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı-
Mahkemece, dava dilekçesinde istenen dönem aralığı dikkate alınmadan, bilirkişi tarafından hesaplanan ve davacı talebini aşan dönem de dahil edilmek üzere, davacının talep ettiği dönem aşılmak suretiyle, hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-