11. HD. 10.11.2016 T. E: 9058, K: 8727-
Ziraat mühendisi bilirkişinin raporu ele alındığında; davacıya ait buğday ekili olan parselin yanında, dava dışı şahsa ait parsel için de zarar hesabı yapıldığı ve mahkemenin bu raporu esas alarak hüküm kurduğu anlaşılmış olup, talepten fazlasına karar verildiğinden hükmün bozulması gerektiği-
Alacak davasında talep aşılarak gecikme faizi alacağının da davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davada; hakimin,tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu- Talebin fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği- Davacının kiralananı tahliye ettikten sonra, yeni kiraladığı veya kiralayacağı işyerine yapacağı masrafları davalıdan talep etmesi mümkün olmadığından bu talep yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, tahkikat aşamasında iddiasını genişleterek TMK. mad. 174/1-2 uyarınca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunması ve davalının bu talebe açık rızasının bulunmaması ve bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmaması halinde, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte bir tazminat talebi mevcut bulunmadığından, talepten fazlasına hükmedilemeyeceği (HMK. mad. 26)  ve davacının tazminat talepleri hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerektiği-
Yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasında TMK. mad 166/3; hükmün gerekçe kısmında ise TMK. mad 166/1 yazılması- Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılığın tek başına bozma sebebi olduğu-  İstek aşılarak, talepten fazla ziynet alacağına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Islahla artırılarak istenen kısma ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği-
Talep fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 10.000 TL nin tahsili istemine ilişkin olduğundan ve talebin ıslah edilmediği anlaşıldığından 14.750 TL depozito bedelinin talep miktarı 10.000 TL den mahsubu ile davanın reddi gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda soyut ve genel bir takım belirlemeler ile ecrimisil hesabı yapıldığı gibi, HMK. mad. 26'da düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talep dışına çıkılarak eski hale getirme ve molozların kaldırılma bedeli hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı- Bilirkişilerden denetime olanak verecek şekilde rapor alınması, sonucuna göre hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği- 
Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarının da o kadar olması gerektiği- Tazminat miktarının, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olması gerektiği- Tapu kaydı henüz iptal edilmediğine ve mülkiyetin kaybından sözedilemeyeceğine göre, davacının, tapu kaydında bulunan "orman sınırı içinde kalmıştır" şeklindeki şerhin silinmesi davasının reddine karar verildiği aşamada henüz tazminat isteme hakkının bulunmadığı; orman şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte ise de, idare tarafından tapu iptali - tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan bölümün, maliki olduğu parselden ifrazı ve bu bölümün mülkiyetinin kaybı nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmamakta ise de davacının böyle bir talebi bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-