Takip dayanağı senetlerden ancak borçlunun şikayet konusu yaptığı senet hakkında karar verilebileceği, tarafların iddialarıyla bağlı olan icra mahkemesinin borçlu tarafından şikayet konusu yapılmamış olan senet hakkında inceleme yapılıp karar verilemeyeceği-
Maddi ve manevi tazminatlar için faiz talebi bulunmadığı halde, istek aşılarak hükmolunan tazminatlar için faize karar verilmesinin (HUMK. mad. 74) ve cevap dilekçesinde tazminat talep eden davalının bu talebi hakkında karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Davacı velayeti kendisine bırakılan küçük G. için 200 TL.iştirak nafakası talep ettiği halde, istek aşılarak 500 TL. iştirak nafakasına hükmolunmasının yerinde olmadığı-
Takip talebinde faizin niteliği belirtilmemiş, itiraz üzerine açılan iptal davasında davacı, “takipte istedikleri faizi yasal faiz olduğunu” dava dilekçesinde belirtmişse, buna rağmen mahkemenin avans faizine hükmetmesi HUMK’ nun 74. maddesine aykırılık oluşturacağından, kararın bozulması gerekeceği-
Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, tapulama tutanağı ve varsa dayanak kayıtların getirilmesi, tapu malikinin kim olduğunun saptanması, davacının miras bırakanı ile bağlantısının sağlanması; ardından kayıtların düzeltilmesi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Davacının istemi miras bırakan babasının tapu kayıtlarındaki isminin düzeltilmesinden ibaret olup, hüküm kısmında talep dışına çıkılarak ve tapu malikinin anne adı ve doğum tarihinin de yazılması suretiyle düzeltme yoluna gidilmesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlığın, davalı banka şube personeli D'nin usulsüz işlemlerle davacı hesabından çektiği tutarın tahsili istemine ilişkin olduğu- Hesapta yapılan usulsüz işlemlerin dava dilekçesinde açıklandığı, banka müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucunda da, banka görevlisinin büyük çaplı usulsüz işlemleri tespit edildiği, görevlinin kasasında mudilere ait imzaları içeren boş tediye fişlerinin yakalandığının belirlendiği, sonuçta aralarında davacının da bulunduğu mudilerin zararlarının karşılanması gerektiği - Mahkemece; tediye fişlerindeki imzaların davacıya ait olduğu ve hesap cüzdanında da işlemin göründüğü, cüzdan kayıtlarının da banka kayıtları ile uyumlu olduğu gerekçesiyle dava konusu edilen tutar açısından red kararı verildiği- Davalı bankanın kendi teftiş kuruluna yaptırdığı inceleme ile davacı hesabındaki usulsüzlük belirlendiği ve bankaca ödeme yapılması gerektiğine işaret edildiği gibi teftiş raporunda sözü edilen banka çalışanının kasasında yakalanan mudi imzalı ancak içeriği boş tediye fişlerinin kullanıldığı olgusunun davalı bankanın sorumluluğu açısından dikkate değer olduğu- Öte yandan, davanın reddine dayanak gösterilen tediye fişlerinde, hesaptan çekilen paranın dökümünün yapılmadığı- Bankacılık uygulanmasından kasa hesabının takibi açısından yapılan döküm işleminin davacı imzasını taşıyan tediye fişlerinde yapılmamış olmasının da banka görevlisinin usulsüz işlemleri ve özellikle dava konusu işlem açısından da dikkat çekici olduğu- Davalı bankanın görevlisinin müşteriler ile iyi ilişkilerine dayanarak açığa imzalı tediye fişlerini kullanmak suretiyle hesaplarda usulsüz işlemler yaptığı sabit olduğuna göre davalı bankanın sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde açıkça istemini "itirazın iptali" davası olarak belirtmiş bu hukuksal nedene dayanmış olup dava dilekçesindeki açıklamalar da kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve özellikle bir yoruma hacet kalmaksızın, davanın itirazın iptali istemiyle açılmış bir dava olduğunu göstermekte; tahsil istemi de içermemekte olduğundan açılan tipik itirazın iptali davasının dava ekonomisi kuralları gözetilerek alacak davası hükümleri altında görülüp sonuçlandırılmasının olanaklı olmadığı-
Bir hukuksal işlemin mahiyetinin, tarafların kullandıkları deyimlere yani söze göre değil de, onun gerçek özüne göre belirtilmesi gerekeceği - gerçek veya faraz olarak arzunu saptanmasında, ilk başvurulacak unsurun sözleşmede tarafların kullandıkları deyimler olduğu–
3194 sayılı İmar Kanununun 18/son hükmünü uygulama alanı-