Tenkis davalarında, «miras bırakanın saklı payı ortadan kaldırma kasdı»nın tesbiti bakımından, değer farkının objektif bir delil (karine) olarak «subjektif deliller» ile birlikte değerlendirilmesi gerekeceği -
Mirasbırakan tarafından, kendisine tenkise tâbi bir kazandırma yapılmış olan kimsenin «kötüniyetli» olması halinde, geri vermekle yü-kümlü olduğu miktarın kapsamı-
Miras bırakan tarafından yapılmış olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin «muvazaalı olduğu»nun mirasçıları tarafından her türlü delille isbat edilebileceği -
Bir kimsenin, evlat edindikten bir yıl sonra, taşınmaz malını ölün-ceye kadar bakma sözleşmesi ile üçüncü bir kişiye temlik sözleşmesi ile temlik etmiş olmasının -miras bırakanın bu kişi tarafından onyedi yıl bakılmış olması gerçeği karşısında- başlıbaşına mahfuz hisseyi ihlal kasdının delili olamayacağı -
«Mutad hediyeler» dışında, miras bırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde yaptığı bağışlamaların -«saklı payı giderme kasdı ile» yapılıp yapılmadığı araştırılmadan- mutlak olarak tenkise tâbi olduğu (MK. 507/ 3) -
Tenkis davalarında, dava dilekçesinde gösterilen değerin, sadece harca esas olacağı, vekalet ücreti tayinine esas olamayacağı -
Davalı eşin, taşınmazdaki payını kocası olan miras bırakana «rücu koşuluyla bağışlamış olması»nın, tenkis davasının görülmesine engel teşkil etmeyeceği -
Miras bırakan tarafından tapuda «satış» şeklinde gösterilerek, davalıya (davalılara) temlik edilen taşınmaz(lar)ın «tapuda gösterilen satış bedelleri» ile satış tarihindeki «gerçek değerleri» arasındaki açık nisbetsizliğin (aşırı farkın) «saklı payı ortadan kaldırma amacının (kasdının) objektif delili (karinesi)» sayılacağı (MK. 565/4)-