Miras bırakanın, önceki karısından olan yedi çocuğu ile yaptığı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, karısını mirasından mahrum etmek için yapılmış kabul edilerek tenkisine karar verilmesi gerekeceği -
Mirasçı kadının, ölü kocasının «miras bırakanı .....’dan intikal eden miras payını rücuu kâbil olmamak üzere ve ivazsız olarak kardeşi .......’e devretmesi» tasarrufu hakkında -MK. 565/4 çerçevesinde- tenkis davası açabileceği -
«Saklı payı zedeleme kasdı»nın tesbiti bakımından, taşınmazların ölüm günündeki değil temlik tarihindeki kıymetlerinin incelemeye esas tutulması gerekeceği -
Miras bırakanın özel bakımı gerektirecek bir hastalık ve durumun bulunmaması ve malvarlığının önemli bir bölümünün ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devredilmiş olması karşısında davalının yaptığı hizmetin ahlaki görev sınırları içinde kaldığının kabul edilerek, miras bırakan ile mirasçıları arasında yapılmış ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
MK. 565/4’e dayalı tenkis davalarında, önce «muris bırakanın saklı payı zedelemek kasdıyla» hareket edip etmediğinin sonra da «tasarruf nisabının aşılıp aşılmadığı»nın araştırılması gerekeceği -
Tenkis davalarının «para ile ifade edilen» davalardan olduğu, bu nedenle davanın kabulü/reddi halinde «nisbi» avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği -
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olma-sı»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını gös-tereceği) -
Miras bırakan tarafından tapuda «satış» şeklinde gösterilerek, da-valıya (davalılara) temlik edilen taşınmaz(lar)ın «tapuda gösterilen satış bedelleri» ile satış tarihindeki «gerçek değerleri» arasındaki açık nisbetsizliğin (aşırı farkın) «saklı payı ortadan kaldırma amacının (kasdının) objektif delili (karinesi)» sayılacağı (MK. 565/4) -