İşyeri niteliğinde taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptali davasının kabulü ile İİK. mad. 283 uyarınca, taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinin icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davalı üçüncü kişiden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı-borçlunun annesi olan davalı-üçüncü kişi, "davaya konu taşınmazın gerçekte müvekkiline ait olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerde olmadığından, davalı (oğlu) borçlu adına satın alındığını, peşinatın ve çekilen kredinin kendisinde ödendiğini, sonrasında borçlunun kardeşlerinin razı olmaması sebebiyle, taşınmazın, boşanma davası açılmadan önce geri alındığını, muvazaa bulunmadığını" savunmuşsa da, "boşanma davasının sonuçlarını bertaraf etmek için dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği" iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile taşınmaz üzerinde -icra dosyalarındaki asıl borç ve fer'ilerini aşmayacak şekilde- cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Tasarrufun iptali davasında, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması arandığından, açılan itirazın iptali davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- Tasarrufun iptali davasına konu taşınmazlara ait son tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazların el değiştirip değiştirmediğinin tespiti ve böyle bir durumun varlığı halinde, bu el değiştirmelerin davaya etkisinin tartışılmaması gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde, davacı alacaklıya icra takip dosyasındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak  dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesi gerektiği-
Davalı üçüncü kişinin, davalı borçlunun sahibinin babasının şirketinden olan alacağına karşılık araç devralmasına ilişkin işlemin iptaline ve davacıya, icra dosyasına konu alacağın faiz ve ferileri ile sınırlı olmak üzere bu araçlar üzerinde cebri icra yapma yetkisi verilmesine karar verilmesi gerektiği- Hükümde davanın tarafı olmayan, dava sırasında da davaya dahil edilmeyen kişi aleyhine feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- 
Bedele dönüşen tasarrufun iptali davasında, davalı üçüncü kişinin dava konusu taşınmazdaki hissesinin elden çıkarmak zorunda kaldığı şuf’a bedeli üzerinden sorumlu tutulması gerektiği-
Davanın, katılma alacağı ve tazminat alacağından dolayı açılan tasarrufun iptali olduğu-Açılan davada devir işlemlerinin muvazaalı olduğu sonucuna varılması durumunda, katılma alacağı ve tazminat alacağına ilişkin açılan diğer davaların kesinleşmesi beklenerek İİK.283 kıyasen uygulanmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği-
TBK. mad. 19 uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında İİK. mad. 283/1 kıyasen uygulanarak muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerektiği- Kararda iptali edilen hisse oranlarında hata yapılması ve aynı taşınmaz ile ile ilgili farklı satış varmış gibi hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerektiği-
Davalılar arasındaki temlik ve icra takibinin iptali istemli davada, karar tarihine en yakın zamandaki davacı alacaklının alacak ve ferilerinin ulaştığı miktar tesbit edilerek, üçüncü kişiye yapılan ödemelerin bu miktarı aşması halinde, davalı üçüncü kişiden tesbit edilen alacak ve ferilerinin tahsiline karar verilmesi, ancak davacı alacaklının da alacağı borçlunun istihkakları üzerinde ikinci sırada olduğundan, tahsilde tekerrür olmayacak şekilde infaz edileceğinin de belirtilmesi gerektiği, hükmümde geçen "Davacı şirkete dava ve birleşen davadaki alacak ve ferilerini karşılayacak miktarla sınırlı olacak şekilde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için cebri icra yetkisi tanınmasına..." ilişkin bölümün neye ilişkin olduğunun belirli olmadığı ve alacaklıya borçlu hakkında yeniden cebri icra yetkisi verilmesi de mümkün olmadığı-
Dava konusu araçların borçlunun bir başka borcundan dolayı icrada satıldığından, ihale sonrasında bir bedel kalmış ise o bedele, kalmamış ise bu araçlar yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği- Üçüncü kişinin borçlu ile yakın yerlerde aynı konuda faaliyette bulunması halinde, İİK. mad. 280 gereğince değerlendirme yapılıp yapılmayacağının araştırılması gerektiği- Davalı hakkında dava husumetten red edilirse, davacı aleyhine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-