Herkesin meşru vasıta yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia savunma hakkına sahip olduğu- Maddenin düzenleniş biçimi itibariyle kişinin arama özgürlüğünün güvence altına alındığı- Kişinin, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendisine zarar veren kişilere karşı, zarar gören haklarının korunmasını, isteme yetkisine sahip olduğu- Herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel özgürlüklere sahip olduğu- Herkesin yaşama, maddi manevi varlığını koruma geliştirme hakkına sahip bulunduğu-
Davacı işçinin, davalı işverene ait tesislerde güvenlik görevlisi olarak görev yaptığı, iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı dava neticesinde mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiği, temyiz edilen kararın denetimden geçerek onandığı ve davacının süresinde işe başlama başvurusunda bulunduğu- Davalı işveren ise, davacının işe iade başvurusunun kabul edildiğini davacının çalıştığı kurumla olan hizmet alım sözleşmesinin süresinin bitmesi ve yenilenmemesi sebebiyle, başka bir projelerinde çalıştırılacağını, 18.07.2013 tarihinde işe başlaması hususlarını içeren ihtarname gönderdiği, davacının ise işverenin davet ettiği işe başlamadığı- Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının geçersiz sayılan fesih öncesi çalıştığı işin ihale süresinin bittiği- Davalı işveren tarafından, işyerinde meydana gelen değişiklik üzerine zorunluluk sebebiyle davacı işçinin özelliğine, kıdemine ve önceki işine en uygun işe davet etmiş, davacıyı başka yerde çalıştırma imkanı bulunmayan işverenin daveti ise davacı işçi tarafından kabul edilmediği, davacının işe başlatılmadığından söz etmek mümkün olmadığından, davacının sadece boşta geçen süre ile ilgili ücreti hak edebileceği dikkate alınarak işe başlatmama tazminatı talebinin reddi gerektiği-
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin belirlenmesi halinde, işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması ya da başlatmaması koşulu aranmaksızın sendikal tazminata hükmedilmesi ve bu tazminata hükmedildiği taktirde ayrıca işe başlatmama tazminatına hükmedilemeyeceği öte yandan işçinin işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklar bakımından karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce müflis şirkete ait ilk alacaklılar toplantısı yapılmadığından, iflas idaresinin oluşmadığı belirtilmesi karşısında, icra müdürlüğüne dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunmak suretiyle iflas idaresinin usulüne uygun davaya dahil edildiğinin kabulünün mümkün olmadığı- İflas masasının kanuni temsilcisi olan "iflas idaresi"ne dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili sağlanması gerektiği- İş yerinde sendika üyesi işçi kalmadığı anlaşılmışsa da, sendika üyeliğinden çekilen ve üyelikten çekildikten sonra çalıştırılmaya devam eden işçilerin kimler olduğu, bu kişilerin hangi tarihlerde sendikaya üye oldukları, hangi tarihte çalışmalarının sona erdiği, hangi tarihlerde üyelikten istifa ettikleri, ve yeniden işe başlayanların yeniden işe başlama tarihleri, sendikaya üye olmadığı halde iş sözleşmesi sona eren kişiler olup olmadığı ve bu kişilerin iş sözleşmelerinin fesih tarihleri ve sebepleri açıkça ortaya konulmadığından, bu hususlarda eksik belgeler temin edildikten sonra ve bilirkişiden rapor alınarak, "feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı" hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için gerekli araştırmaya gidilerek bir karar verilmesi gerektiği-
4857 s. İş K. mad. 21 uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerektiği- İş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi, maddenin alt ve üst sınırlarını aşılmaması gerektiği- Davacının iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli nedene dayanmadan sonlandırılmış olup, davacı 05.08.2012- 04.04.2014 tarihleri arasında çalışmış olduğundan, işçinin kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurulduğunda işe başlatmama tazminatının 4 ay olarak belirlenmesi gerekirken 6 ay olarak belirlenmesi hatalı olduğu-
İş Müfettişi raporunda muvazaanın tespit edilmesi ve rapora itiraz edilmediğinden muvazaa tespitinin kesinleştiğinin kabul edebilmesinin hatalı olduğu- Sadece davacı tanıklarının beyanı ile de sağlıklı bir sonuca varılamayacağı- Mahkemece öncelikle, davalılara ait ticaret sicil kayıtları, davalı şirketlerin ana sözleşmeleri, şirketlerin adres ve ortaklarını gösterir belgeler Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden getirtilerek, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve eklerinin istenmesi, İş Müfettişleri rapor ve eklerinin tamamının getirtilmesi, konusunda uzman 3 bilirkişiden oluşacak heyet ile işyerinde keşif yapılarak ve bilirkişilere işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek, davacının işyerinde tam olarak ne iş yaptığı, yaptığı işin davalı . ...Şirketinin asıl işi mi yoksa yardımcı işi mi olduğu, asıl işi ise uzmanlık gerektirip gerektirmediği, yapılan işin hizmet alım sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, davacı ile aynı işi yapan asıl işveren ....Şirketi işçisi bulunup bulunmadığı, hizmet alım sözleşmesinin işçi temini amacı taşıyıp taşımadığı, alt işveren işçilerinin emir ve talimatları kimden aldığı, işçi alma ve çıkarmada kimin yetkili olduğu, alt işveren şirketin davalı .....Şirketi ile arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona ermesinden sonra işyeri kapanmasını gerekçe göstererek çıkışlar yaptığı da dikkate alındığında alt işveren şirketin ekonomik ve hukuki bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davacının çalıştığı işyeri dışında başka bir işyeri ya da davalı ....şirketi dışında çalıştığı bir şirket, yapmış olduğu bir hizmet alım sözleşmesi ya da aldığı bir ihale olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre muvazaa konusunda bir karar verilmesi gerektiği- Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gerektiği- Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi nedeniyle alt işveren şirketin işe iadenin mali sonuçlarından asıl işveren ile birlikte sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, ancak bu şirkete yönelik davanın husumetten reddine karar verildiğinin belirtilmesi ve sendikal tazminata yönelik hükümde tazminatın ödenmesinin hem işverence işçinin süresi içerisinde işe başlatılmaması şartına tabi kılınması hem de işverenin işçiyi süresi içinde işe başlatıp başlatmama şartına bağlı olmaksızın bu tazminatın ödenmesi gerektiğinin belirtilmesinin çelişkili olup, infazda tereddüt yaratacağı-
4857 s. İş Kanunun 21/1. maddesine göre, davacının iş akdinin fesih tarihi, davalı işverenin kesinleşen işe iade kararı üzerine davacıyı işe başlatmadığı tarih olup, buna göre işverenin, işe iade kararının mali sonuçlarının tamamını ödemekle yükümlü olduğu-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesine ilişkin davada, davacı işçinin iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 28. maddesinin 2. fıkrasının (ı) bendinden yer alan "işçinin kendi isteği ve savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi..." nedenine dayanarak haklı sebeple feshettiğinin kabulü gerekeceği- Feshin geçersizliği ve işe iade isteminin kabulü yönündeki mahkeme hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması gerekeceği
Feshin sendikal nedene dayalı olup olmadığının tespitine ışık tutması bakımından işverence alınan işletmesel karar nedeniyle rızasıyla işten ayrılan kaç işçi olduğu, bu işçilerin sendikalılık durumları ve işverence alınan işletmesel karar nedeniyle fesih öncesi bazı işçilere iş teklifinde bulunulduğu savunulduğundan işverenin fesih öncesi işletmesel karar doğrultusunda teklif götürdüğü işçi sayısı, bu işçilerden kaçının sendikalı olduğu, teklifi kabul edip çalışmaya devam eden sendikalı işçi bulunup bulunmadığı ve teklifi kabul etmediği için işten çıkarılan sendikasız işçi olup olmadığının netleştirilmesi gerektiği ve sendikal örgütlenmenin başladığı aydan sendikanın yetki tespitinde bulunduğu tarihe kadar sendikaya üye olan işçi sayısı, kaç üye işçinin işten çıkarıldığı, kaç işçinin istifa ettiği, bunlardan kaçının çalışmaya devam ettiği, bu tarihler arasında kaç işçinin işe alındığı ve bunlardan kaçının sendikaya üye olduğunun tereddütsüz belirlenmesi gerektiği, sonucuna göre işverenin peyder pey sendikalı işçileri işten çıkarmak yolu ile sendikanın gücünü kırma amacı taşıyıp taşımadığının belirlenmesi gerektiği-
Dosyada SGK çıkış bildirgesi olmadığından, davacının çıkışını .... -.... şirketi adi ortaklığının mı yoksa .... ile .... adi ortaklığının mı verdiği anlaşılmadığı, dosyada bulunan hizmet döküm cetvelinden ise, davacının 31.12.2014 tarihinde çıkışının verildiği, bu tarihten sonra herhangi bir işyerinde yeni bir giriş yapılmadığının görüldüğü, dosya içerisindeki CD’lere göre davalı gösterilen ....-.... Şirketinin sözleşme dönemi 01.06.2013-31.12.2014 tarihleri arasını kapsadığı, sonrasında, Davalı bakanlıktan ihaleyi 01.01.2015-31.12.2016 tarihleri arası için ....- .... adi ortaklığının aldığı anlaşıldığı, Dosyanın tek tanığı olan davacı tanığı ...’nın davacının iş akdini hangi şirketler ortaklığının feshettiği hususunda bir beyanı bulunmadığından, mahkemece davacı tanığı yeniden dinlenerek davacının iş akdini ....-.... Şirketi adi ortaklığının mı yoksa .... ile .... adi ortaklığının mı feshettiği sorulmalı, davacı tanığının beyanına göre .... ile birlikte davacının iş akdini fesheden diğer şirketin davaya dahil edilmesi sağlanması, ayrıca .... ile .... ortaklığının 01.01.2015 tarihinde davalı işyerinde işe başladığı da gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-