9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3515, K: 12870-
9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3521, K: 12866-
9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3522, K: 12867-
9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3518, K: 12873-
9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3514, K: 12864-
İşe iade ve işçilik alacaklarına ilişkin davada, kıdem tazminatı dışındaki işe iade ve boşta geçen süre tazminatları bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekeceği-
Fesih ve işe başlatmama sebepleri her olayın özelliğine göre değişkenlik arz edebileceğinden, kanun koyucunun somut olayın özelliğine göre takdir hakkını hâkime bıraktığı durumda, bağlayıcı nitelikte olan İçtihadı Birleştirme Kararı ile sınırlandırma yapılması uygun düşmeyeceğinden içtihadı birleştirmeye gerek bulunmadığı-
Davacı işçinin davalıya ait iş yerinde 9 yıl 2 ay 1 gün çalıştığı, işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 6 aylık ücreti tutarında belirlenmesinin doğru bulunmadığı, bu tazminatın davacının 5 aylık ücreti oranında belirlenmesinin dosya içeriğine uygun düşeceği-
Yıllık ücretli izinle ilgili İş K. 53. maddedeki kıdem süreleri dikkate alınarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4; 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5; 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesi gerektiği, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınırın 8 aya kadar da çıkabileceği- Davacı 01.07.1990-05.11.2015 tarihleri arasında çalışmış olduğundan, kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 4 ay yerine 6 ay olarak belirlenmesinin uygun olacağı-
Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı taraf olarak sadece davalı şirketleri gösterdiği ve davalılar vekilinin 1. celsede “ davanın .. Üniversitesi’ne ihbarını” talep ettiği, ardından davacı vekilinin talebi üzerine de Üniversitenin davaya dahil edildiği anlaşılmışsa da, HMK. mad. 124/4 gereği; dava dilekçesinde tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hakim karşı tarafın rızası olmaksızın taraf değişikliğini kabul edebilieceği- Davacı vekilinin dava dilekçesinde; sadece davalı şirketleri taraf olarak göstermesi yanılma olmadığından, yargılama sürecinde davaya dahil edilerek gerekçeli kararda dahili davalı olarak gösterilen ve aleyhine hüküm kurulan Üniversite aleyhine usulüne uygun açılmış davadan söz edilemeyeceği-