Tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, organizasyonun tamamen iptal edilmeyip otelde gerçekleştirildiği anlaşılmış olup, bu haliyle sonradan yapılan etkinliğin dava konusu zarar kalemlerine etkileri, önceki etkinlik için hazırlanan reklam, afiş vb. malzemenin oteldeki etkinlikte de kullanılıp kullanılmadığı açıklığa kavuşturulmadan, elde edilen gelirin, davaya konu kazanç kaybına etkisi ile iptal edilen stant bedellerinin kalem kalem bilirkişi raporunda yazılıp karşılaştırması yapılmadan eksik inceleme ile maddi tazminat isteğinin kabulüne karar verilemeyeceği- Bir tüzel kişinin kişisel haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı gibi) varlıklarına yapılan saldırının; bu manevi değerlerinde bir eksilmeye (manevi zarara) sebep olacağı- Meydana gelen olayda, şirket tüzel kişiliğine yönelik ticari itibarını zedeler nitelikte bir saldırı ya da manevi tazminatı gerektirir bir husus bulunmaması halinde, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksız suç duyurusundan (haksız fiilden) kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası- Davacının (aslında) alacaklı, davalının ise borçlu olduğu çek bedelini, üçüncü kişinin yaptığı icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kalması halinde, davacı maddi tazminat isteyebilir mi?
HMK’nın 226. (HUMK m. 352) maddesi gereğince yemin edecek kimsenin onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yemin konusu olamayacağından, mahkemece davacı tarafa yemin teklifinin hatırlatılarak davalı tarafça yeminin eda edilmesi ve buna dayanılarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; tespit dosyası, yargılama sırasında davalının beyanları ve tanık anlatımları dikkate alındığında, davalı hayvanlarının davacının ağaçlarına zarar verdiğinin davacı tarafça ispatlandığının kabulü gerektiği-
Murisin vefatından sonra banka kartı vasıtasıyla çekilen aylığının tahsilinden kaynaklı davanın hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, uyuşmazlığın, haksız fiilden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığının belirgin olduğu, bu nedenle, davada 5510 s. Kanunun uygulama yeri bulunmadığı, bu nedenle de, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemesinin görülmesinin gerektiği-
Resmi nikâh yapılacağı inancı ile tarafların ailelerinin ve yakınlarının katılımı ile gerçekleştirilen düğün töreninden sonra davacının, davalı ile 3 yıl karı koca hayatı yaşaması, resmî nikâh yapılmaması fırsat bilinerek hiçbir yasal hakkı olmaksızın ailesinin evine gönderilmesi veya terke zorlanması toplumumuzun geleneksel yapısı ve tarafların yaşadıkları sosyal çevre gözetildiğinde, toplumda boşanmış kadın damgasını taşımasına yol açacağından, ortaya çıkan bu olgu davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu- Davacının yeni bir evlilik yapmasını zorlaştıracağı gibi ileride yapacağı evliliklerde de aleyhine kullanılabileceği dikkate alındığında, davacının, davalı tarafından resmî nikâh yapma vaadi ile kandırıldığı ve davacının hukuka aykırı olan eylemden dolayı davacı lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacının trafik sigortacısı olduğu araçta sürücü yanında yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleşen kazada görme kaybına ve engellilik durumuna uğradığı göz önüne alınırsa mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan; davacının SGK kayıtlarının getirtilerek, kazanın iş kazası olup olmadığı, davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, iş kazası olarak kabul edilmiş olması halinde davacıya ayrıca rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise SGK tarafından açılan rücu davasına ilişkin dosyanın getirtilmek suretiyle mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sigortacının, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde, tazminatı ödemekle yükümlü olup; bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrütün gerçekleşeceğinin öngörüldüğü, sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise; söz konusu ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak esas alınacağı-
Failin öğrenilme tarihinden itibaren dava tarihine kadar  (eBK. mad. 60) 1 yıllık süre geçmemiş olduğundan,  işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Usulsüz işlemle çekilen paraların aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olduğu ve bu bağlamda haksız eylemin esasen davalı bankaya karşı işlendiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğu -