Nnişan hediyelerinin iadesine ilişkin olan davanın Aile Mahkemesinde, Aile Mahkemesi olmayan yerlerde ise Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcut olup, bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havalecinin (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu; davacının bu yasal karine karşısında, davalı tarafa yapılan dava konusu havalelerin, nişan hediyesi olarak gönderildiğini kanıtlama yükümlülüğü altında olduğu-
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyalarının mutad dışı hediye olarak kabul edilmiş olduğu; öyle ise mahkemece, davalıya, davacı nişanlısı tarafından takıldığı sabit olan 2 adet saatin de iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Gerçekte evli olan birisinin bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamayacağı ve bu durumda yasal anlamda nişanlanma gerçekleşmiş olmadığından, nişan hediyelerinin geri verilmesi istemiyle açılan davanın, genel hükümlere tabi bir alacak davası olarak kabul edilip asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerekeceği-
Kural olarak; nişanlıya verilen alışılmışın dışındaki (mutad) hediyelerin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin iadesine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı tarafın; gerek dava dilekçesinde gerekse de ıslah dilekçesinde mahkemece iade edilmesine karar verilen 1 adet 14 ayar zincir yönünden iade veya bedel talebinin mevcut olmadığı, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde bu durumu açıkça dile getirdiği ve bilirkişi raporunda talep etmedikleri zincir yönünden de hesaplama yapıldığını belirterek, zincir bedelinin tespit edilen değerden düşürülmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin; nişanın bozulmasında kusur aranmaksızın, davacı nişanlı tarafından davalı nişanlıya verildiği ve iade edilmediği iddia edilen takıların ispat yönü üzerinde durularak, ispatlandığı oranda aynen; aynen iadesi mümkün değilse dava tarihindeki değerleri de uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmek suretiyle bedelinin davacıya ödenmesine karar vermek olmasının gerekeceği-
Nişanın, davalının başka biri ile ilişkisinin bulunduğunu bildirmesi ile bozulduğu, bu olaydan 10 gün kadar sonra da davalının bu kişi ile nişanlandığının tanık beyanları ile ispatlandığı, buna göre, davalının haksız eylemleri ile davacının kişilik hakkına zarar verdiği gözetilerek davacı lehine hakkaniyete uygun bir manevi tazminatın takdir edilmesinin gerekeceği-
Her iki tarafın da iddiasını ispat amacıyla tanık dinlettiği, ispat yükü altında olan davacının, davalıya yemin teklif ettiği, davalının iki adet 3 burgulu bileziğin takılmadığını belirterek yeminini eda ettiği, bu durumda; iki adet 3 burgulu bileziğin davalıya takıldığının ispatlanamadığı, o halde mahkemece 2 adet 3 burgulu bilezik yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Adına kayıtlı parselini oğlunun nişanlısı olan davalıya oğlu ile evleneceği inancıyla satış göstererek devrettiği, sonradan nişanın bozulduğu ileri sürülerek TMK.' nun 122. maddesine dayalı tapu iptali-tescil isteğinde bulunulan davanın aile mahkemesinde görüleceği-