Taraflardan birinin nişan tarihinde veya dava konusu dairenin nişan hediyesi olarak devredildiği tarihte bir başkası ile evli olmaları halinde, taraflar arasında yapılan nişan mutlak butlanla batıl olup, hukuken tarafları bağlayıcı bir sonuç doğurmayacağı, bu durumda, davanın dayanağı haksız fiil olacağından; uyuşmazlığa genel mahkemede (asliye hukuk mahkemesinde) bakılması gerekeceği, görev kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese de mahkemece her aşamada re'sen gözetileceği-
Nişanın bozulmasıyla tarafların birbirlerine verdikleri alışılmışın dışındaki hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmayacağı- Taleple bağlılık ilkesi gereği, açılan bir davada hakimin istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemeyeceği-
Nişan hediyelerinin iadesi ve tazminat davasına ilişkin uyuşmazlıkta, tespit ve teslimine karar verilen ziynet eşyaların infazda tereddüt oluşturmayacak biçimde her ayarı ve ağırlığı ayrı ayrı belirtilerek ifade edilmesi gerektiği-
Ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, yalnızca ziynet eşyalarının bedeline ilişkin hüküm kurulasının isabetsiz olduğu-
Tarafların aynı evde uzun bir süre gayriresmi olarak birlikte yaşadıkları, bu durumda taraflar arasında nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilemeyeceği tanık beyanları ile anlaşıldığında, ihtilaf, aile hukukundan doğmayıp davanın dayanağı haksız fiil olduğundan; uyuşmazlığa asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının etkilendiğini, büyük acı ve ızdırap duyduğunu iddiasını ispat edemeyen davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği- Kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemeyeceğinden, davacı kız için alınan gelinlik ve nişan giysisinin iadesi ve düğün davetlilerinin taşınması gideri yönünden davanın reddi, nişanın davacı tarafın kusuru sonucu bozulduğunun anlaşılması karşısında, sadece davetiye giderlerinin tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyelerinin geri verilmesine ilişkin açılan davada, hediyelerin aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğinden, mahkemece; dava konusu nişan hediyelerinin aynen, olmadığında bedeline karar verilmesi gerektiği-
Nişanda takılan altınların sahte olduğunu, bunu iddia eden davalı tarafın ispatla yükümlü olduğu-
Davanın açıldığında, eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile, dava şartı olan gider avansının,  hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebileceği- Tazminat talebiyle açılan davada mahkemece; ara karar ile, gider avansı olarak belirlenen paranın yatırılması hususunda davacıya iki haftalık kesin süre vermişse de; anılan ara karar incelendiğinde delil ikamesine yönelik avans yatırılması hususunda taraflara süre verildiğinin anlaşıldığı- Gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansının dava şartı olarak nitelendirilemeyeceği ve tarafın belirtilen sürede delil avans giderini yatırmadığı takdirde dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağı, mahkemece soyut kesin süre verilerek dava şartı noksanlığından davanın reddi şeklinde verilen kararın isabetsiz olduğu-
Nişanın evlenme dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyelerin verenler tarafından geri istenebileceği- Görev hususunun kamu düzenine ilişkin bir usul hukuku kuralı olduğu ve taraflarca ileri sürülmese bile re'sen gözetilmesi gerektiği, davanın aile mahkemesinde, aile mahkemesi olmayan yerlerde ise "aile mahkemesi" sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-