Acente sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle bakiye komisyon alacağı ve denkleştirme tazminatı alacağının tahsiline ilişkin açılan davada davacının tek yetkili aracı acente olması, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi, fesih ihtarından sonra davalı şirketin Körfez ülkeleri vatandaşlarına satış yaptığının belirlenmesi ve daha önce yapılan satışlar bakımından davacının Körfez ülkelerinde tanıtım yaptığının ve belirli bir portföy oluşturduğunun anlaşılması karşısında 6102 sayılı Kanun'un 122. maddesinde aranılan portföy tazminatı istenilme şartlarının oluştuğu- davacının yaptığı giderlerini haklılık oranı kadar karşı taraftan isteyebileceği-
Nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, mutad (alışılmışın) dışındaki hediyelerin geri istenebileceği ve buna ilişkin davalarda kusur aranmayacağı- Nişan elbisesi, ayakkabı, bayan elbisesi ve ev eşyalarının bedelinin tahsiline karar verilemeyeceği-
Davalı tarafın beyanları dikkate alındığında, bozdurulup harcandığı veya kullanıldığı belirtilen ziynet eşyaları miktarı ile mahkemenin hükmettiği ziynet eşyaları miktarı birbiri ile uyuşmadığı- Dairenin 26.03.2014 tarih ve ../E, ../K bozma ilamında da belirtildiği üzere; düğünde takıldığı bilirkişi tarafından tespit edilen ve miktarı belirlenen ziynet eşyalarından, yalnızca davalının bozdurulup harcandığını kabul ettikleri belirlenip, bunların iadesine karar verilmesi gerektiği-
Nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyelerin, verenler tarafından geri istenebileceği, hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağı- Davacıların bir kısmı yönünden dava edilmeyen, fakat diğer davacılar için iadesi istenilen takılar değerlendirmeye esas alınarak ve taleple bağlılık kuralına da aykırı olacak şekilde, talep edilmeyen takıların aynen ya da bedellerinin iadesine ilişkin hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu-
Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği- Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerektiği- Sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığı- Manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerektiği-
Nişanlılığın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesine ilişkin davada, alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınmak suretiyle değerlendirmenin dava tarihine göre yapılıp, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının; cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği-
Nişan hediyelerinin iadesi ve tazminat istemlerine ilişkin açılan davada, davacı yan, ziynetlerin aynen iadesini bu mümkün olmaz ise bedelini talep etmiş; ancak, ıslah harcını ödeyerek talep sonucunu artırmadığından, aynen iadesine karar verilen eşyaların toplam değeri üzerinden dava harcı tamamlatılmadan yargılamaya devam edilip aynen iadeyi de içeren hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- davacı yana yöntemine uygun olarak eksik harcı tamamlaması için süre verilmesi ve davacının harcı ödeyip ödememesine göre yeni hükmün oluşturulması gerektiği- Tespit ve teslimine karar verilen ziynet eşyaları ayrı ayrı gösterildiği halde, infazda tereddüt yaratacak biçimde her birinin ayarı, gramı ayrı ayrı belirtilmeksizin bilirkişi raporuna yollama yapılarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Nişanın bozulması nedeni ile maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi istemlerine ilişkin açılan davada, Aile Mahkemesinin görevli olduğu, Aile Mahkemesi olmayan yerlerde ise Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görevli olduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Nişan bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi - manevi tazminat talepleriyle açılan davalarda, davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; F.N.C.'in, M.D.'nın kendisine tecavüz ettiği şeklinde somut bir fiil isnat ederek Mevlit'in kişiliğine ve onuruna zarar verecek şekilde hakarette bulunduğu belirtilerek hakaret eylemi nedeniyle mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bağlayıcı değilse de, ceza dosyası içeriğinden davalı karşı davacının davacı karşı davalıya yönelik hakaret eylemi sabit olduğu ve bu nedenle uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerektiği- Davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; HMK. mad. 26 dikkate alındığında, yatak odası takımının sadece bedelini talep etmiş olmasına karşın, mahkemece bu talebi aşarak hüküm altına aldığı yatak odası takımının aynen iadesine, olmadığı takdirde değerinin tahsiline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Nişan bozulmasından kaynaklı alacak-maddi tazminat talebiyle açılan davada, dava dilekçesi incelendiğinde görüleceği üzere davacının aynen iade, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen iade ve faiz talebinin bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece sadece hükümde sayılan ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verildiği, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen iadesi, ve faiz talebine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığı ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükümde gerekli düzenlemelerin yapılıp onanması gerektiği-