Alacaklı hamil, imzaya itiraz eden lehtarın imzasının sıhhatini bilemediği durumlarda ağır kusurlu kabul edilemeyeceği- Alacaklının, çeki takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğunun ispatlanamadığı durumlarda, mahkemece tazminattan sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Alacaklının senedi geriye ciro yoluyla devralmış olduğu ve muteriz borçlunun da senedin ön yüzünde bulunan avalist imzasına itirazı yerinde olup imzanın adı geçene ait olmadığı belirlenmiş olduğundan, alacaklının muteriz borçluya karşı takip yapma imkanı kalmadığının kabulü gerekeceği-
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının alacaklı tarafından yatırılması için yapılan işlem gereğince sonuca gidilmesi yerinde olduğundan, mahkemece itirazın kabulüne dahil kararın onanması gerekeceği-
Borçlunun başvurusu İİK’nun 170. maddesine dayalı imza itirazı olup, imzanın hükme esas teşkil edecek yeterli bilirkişi raporuyla borçlu şirket temsilcisinin eli ürünü olduğu anlaşıldığından itirazın reddedileceği-
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda imzaya itiraz ettiği, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği davada, davanın açılmamış sayılması kararının, işlemden kaldırma kararından sonraki tarihte verilmesi gerekirken önceki bir tarihte verilmiş olmasının isabetsiz olduğu- Süresi içerisinde yenileme talebinde bulunulduğu gözetilerek işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
İmza itirazı niteliğindeki davada, mahkemece, mukayeseye esas yeterli imza örnekleri toplanıp huzurda imza örnekleri alındıktan sonra bunlar üzerinde yöntemince bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle imzaya itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bu yönden inceleme yapılmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu keşideci şirket ve ciranta lehtar tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak imzaya itiraz edildiği, mahkemece itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği davada, bilirkişi raporunda, keşideci şirket yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği- Keşideci şirket yönünden de imza itirazında bulunulması sebebiyle onun hakkında da imza incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takibe konu edilmeyen başka bir çek yönünden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- İİK. mad. 170/3 uyarınca, icra mahkemesinin inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa itirazın kabulü birlikte takibin durdurulmasına karar vereceği-
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip konusu bonodaki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu, mahkemece davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği davada, bilirkişi raporları arasında var olan çelişkinin giderilmesi için takibe dayanak bono ön yüzünde bulunan keşideci imzalarının borçluya ait olup olmadığı yönünden yeniden farklı bir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlu şirket aleyhine bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu şirket, imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunduğu davada, imzaya itiraz halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olacağı- İspat yükünün alacaklıda olduğu gözetilerek HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının alacaklı tarafından yatırılması için işlem yapılması, sonucuna göre imza itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-