Kira alacağının ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart tazminatının tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Kira sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart olarak belirlenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Mahkemece öncelikle kooperatif yönetim kurulu tarafından alınmış bir karar olup olmadığı araştırılmalı, bu yönde bir karar alındığının tespit edilmesi durumunda mahkemece cezai şart niteliğinde bulunan azami miktar olduğu da dikkate alınarak BK’nun 161/son maddesi uyarınca taahhütnamede öngörülen cezai şartın fahiş olup olmadığı, tenkisinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Taraflar cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de, B.K. 161/son maddesi hükmüne göre, hâkimin fahiş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle yükümlü olduğu- Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyetiyle beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması sebebiyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmesi ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tesbit edilmesi gerektiği-
Davada arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı ve cezai şart alacağının tahsili istendiği- Cezai şartın fahiş olup olmadığı belirlenirken, borçluyu ifaya zorlayan bir baskı aracı olduğu göz ardı edilmemeli, baskının ortadan kaldırılmasına yol açacak indirimlerden de kaçınılması gerektiği- Somut olayda cezai şart, eserin belirlenen sürede tamamlanıp teslim edilmemesi sebebiyle kararlaştırılmış olduğundan ve 15 aylık gecikmeden dolayı talep edilmiş bulunduğundan bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davacının yoksun kaldığı 15 aylık kira kaybı o tarihteki rayiçlerle hesaplanıp DM’ye çevrilmeli, bulunan kira kaybıyla sözleşmede kararlaştırılan cezai şart miktarı karşılaştırılmalı, yukarda belirtilen ilkeler gözetilerek sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahiş olup olmadığı ve tenkisinin gerekip gerekmediği değerlendirilmeli ve sonucuna göre önceki bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi gerektiği, şayet tenkis yapılacak olursa tenkis edilen miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerektiği-
Davacı, emlakçı olduğunu, davalı ile yer gösterme sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince taşınmazı gösterdikleri halde kendilerini devre dışı bırakarak bu taşınmazı satın aldığını, sözleşmede kararlaştırılan orandaki cezai şartın ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takibine davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istediği- Hâkimin fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükellef olduğu, bu hükmü hâkimin resen gözetmesi gerektiği- Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması sebebiyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmesi gerektiği-
Özel Dairece bozma ilamının (2) numaralı bendinde önce gerekçe açıklanmamakla birlikte cezai şart düzenlemesinin muvazaalı olduğu tespiti yapılmış, bilahare bu tespite aykırı olarak; bu kez, cezai şartın geçerli olduğunun kabulü ile miktar incelemesine girilerek fahiş olduğundan bahisle indirim yapılması gerektiği yönünde yukarıda açıklanan şekilde bozma yapılmış olması karşısında Özel Daire bozma ilamının kendi içinde çelişkili değerlendirme içerdiği, bu çelişkiden anlaşıldığı üzere bozma ilamının açık bir hataya dayalı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yükleniciye kişisel hak sağlayacağı; yüklenicinin, kazandığı kişisel hakkını doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi, üçüncü kişilere de temlik edebileceği- Sözleşmede yükleniciye temlik yasağı getirilmesi halinde, üçüncü kişi, yüklenicinin yaptığı temlike dayanarak davalı arsa sahibinden mülkiyet nakli talebinde bulunamayacağı-