Hakimin, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorunda olduğu- Tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları durumda; mahkemece bu duruma uygun çocuğun velayeti kendisinde olmayan taraf ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin düzenlenmesi gerektiği-
Tarafların, aynı gün içinde kişisel ilişki kurulmasına olanak verebilecek yakınlıkta ayrı yerlerde oturdukları dikkate alınarak daha uygun kişisel ilişki kurulması gerektiği -
Hükmün şüphe ve tereddüte yer vermeyecek nitelikte olması gerektiği- Davacı-davalı baba ile küçük arasında, küçüğün okul çağında olmamasına rağmen yarı yıl tatili içinde kişisel ilişki kurulması ve Temmuz ayında da kişisel ilişkide başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesinin doğru olmadığı-
Geçici velayet davası kabul edildiğinde, baba ile müşterek çocuk arasında yasal zorunluluk sonucu zaten kişisel ilişki kurulacağı-
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olup (TMK.md.182); bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekeceği-
İştirak nafakasında, nafaka yükümlüsünün çalışabileceği halde çalışmamış olması onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağından deliller tam olarak toplanmalı sonucuna göre aradan geçen sürede dikkate alınarak çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasına hükmolunmasının gerekeceği-
Çocuklarla baba arasında ayda iki hafta gibi uzunca bir süre kişisel ilişki kurulmasının, çocukların eğitim ve öğrenimini olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğu gibi annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engellediği-
Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçük ile davacılar arasında her ayın 1. ve 3. C.rtesi günü yatılı kalacak şekilde düzenlenen kişisel ilişkinin çok olduğu-
Tarafların ortak çocuklarının, davacı baba yanında bulundukları ve mahkemece dinlenilen 1998 doğumlu küçüğün velayetinin babasına verilmesini istediği halde, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesi nedeniyle mahkemece küçüğün mahkemedeki beyanı da dikkate alınarak uzman bilirkişiden görüş alınıp birlikte değerlendirme yapılarak sonucu uyarınca velayet konusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edileceği, ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklinin de dikkate alınacağı; nafaka tutarı belirlenirken, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve özellikle de küçüğün yaşı ve ihtiyaçlarının gözetileceği-