Çocuklarıyla düzenli kişisel ilişkiyi elde etmek ve sürdürmek ana ve/veya baba için hak olduğundan, bu ilişkinin, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceği veya engel olunabileceği-
Velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocuğu yaşı itibarıyla anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, baba ile küçük arasında her yıl 1-31 Temmuz arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin küçüğün yaşı itibarıyla onun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği gibi, davacı-davalı annenin de velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağından daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekeceği- Milli bayramların ikinci günü bulunmadığı halde, milli bayramların ikinci günü için de kişisel ilişki kurulması da yanlış olup, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekeceği-
Nafaka miktarının belirlenmesinde esas alınması gereken ister bakım ve barındırma, isterse kreş, okul, eğitim ve gelişme giderlerinin aşırılığa kaçmada doğru, makul ve gerçekçi sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi toplumun ve çevrenin genel yaşam gelişim ve eğitim çizgisinin gözden uzak tutulmaması ve nihayet velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerektiği-
Karar tarihinden önce ergin olduğu halde, ergin olan çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olmayacağı-
Müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten itibaren ise iştirak nafakası olacağının kabulü gerekeceği-
Mahkemece küçükle biyolojik anne arasında annelik duygularını tatmin için uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Öncelikle çocuğun velayetinin düzenlenmesi ve sonucuna göre davacıya kişisel ilişki kurma hakkının tanınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının anne yanında bulunan çocuğu ile kişisel ilişki talebi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Anayasa'nın 23. maddesi ve çeşitli uluslararası sözleşmelerde belirtildiği üzere; ulusal güvenlik veya kamu güvenliği yararına, kamu düzeninin korunması, suçun önlenmesi, sağlığın ya da ahlakın korunması için veya başkalarının haklarının ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, demokratik bir toplumda gerekli ve yasaya uygun kısıtlamalardan başka hiçbir kısıtlama getirilemeyeceği; ilke olarak seyahat özgürlüğünün sürekli olarak sınırlandırılması mümkün olmayacağı, bu özgürlüğün ancak, çocuğun korunması amacıyla tedbiren geçici bir süre sınırlandırılabileceği- Kişisel ilişki kurma  hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir hak olduğu, ilişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetileceği, anne/baba yararı ile çocuk yararı çatışırsa, çocuğun yararına üstünlük tanınacağı, bütün hafta sonlarını velayet kendisine verilmeyen ebeveynle geçirmesi; gerek velayete sahip taraf, gerekse çocuk için sakıncalı sonuçlar doğurabileceği, çocuğun bütün hafta sonlarını bir tarafta geçirmesi; velayeti üstlenenden uzaklaşmasına, soğumasına, karşı tarafa bağlanmasına yol açabileceği, eğitim ve terbiye ile yetiştirme görevini layıkıyla yerine getirmesi de güçleşebileceği-
Tarafların müşterek çocukları ile baba arasında "kişisel ilişki tesisine" karar verilerek bu ilişkinin zamanı ve süresinin karar yerinde gösterilmesi gerekeceği-