Ana ve babanın yerleşim yerlerinin aynı mülki sınırlar içinde olduğu ve birbirlerine yakınlığı gözetilerek her ayın belirli günlerinde de yatılı kalacak şekilde çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların aynı şehirde yaşadıkları anlaşıldığından, müşterek çocuk ile anne arasında, her ayın belirli hafta sonları yatılı şekilde ve sömestr tatili ile yaz tatillerinde uzun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu yön düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, ayrıca nafaka takdir edilirken çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumunun da gözetileceği ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Her ne kadar davacı kadın ayrı yaşamada haklılık olgusunu ispat edememiş ise de, bu durumun davalı babanın müşterek çocuklar üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı,müşterek çocukların giderleri ile davalının geliri arasındaki denge sağlanarak, evlilik birliği devam ederken müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın tedbir nafakası niteliğinde olduğu gözetilip müşterek çocuklar lehine "hakkaniyet" ölçüsünde bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenirken "dini bayramlarının 2'nci günü saat 10.00'dan 3'ncü günü saat 17.00 'a kadar kişisel ilişki kurulması" şeklinde verilen kararın tarafların hangi dine mensup oldukları ve bu dine ait bayramlar tespit edilmeden hüküm kurulmasının infazda duraksama yaratacağı-
Yargılama giderinin haksız çıkan taraftan alınacağı, davacı kocanın vekil ile temsil edildiği ve boşanma davasının kabul edildiği, davacının kabul edilen boşanma davasında vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı kadından alınarak davacı kocaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasının ve davalı kadın yararına vekalet ücreti takdirine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Velayeti davalıya verilen müşterek çocuklardan B... 30.05.1990 doğumlu olup 30.05.2008 tarihinde ergin olmuş, A... ise 01.03.1999 doğumlu olup halen davalı annenin velayeti altındadır; davalı annenin, velayetine bırakılan B... yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarınının, çocuğun ergin olduğu 30.05.2008 tarihine kadar işleyecek kısmına ilişkin icra takibi yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı-
Nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumunun da gözetileceği ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, müşterek çocukla velayeti kendisine bırakılmayan davacı kadın arasındaki kişisel ilişki günleri düzenlenirken, tarafların beyanları alınmadığı gibi, ibraz edilen protokole bu konuda itibar edilmeme nedenleri de karar yerinde tartışılmamış olduğundan, kişisel ilişki konusunda, tarafların beyanı alınmadan düzenleme yapılmasının doğru olmadığı-