Sıra cetveli düzenlenirken ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihlerine bakılacağı- İhtiyati haczin kesinleşmesi için tebliğden itibaren itiraz süresinin, kambiyo senetlerine mahsus takipte ise ödeme süresinin geçirilmesi gerektiği- İhtiyati hacizlerin kendi aralarında önce veya sonra konulmuş olmalarının sonuç doğurmayacağı, ilk kesin haciz ya da ilk kesinleşen ihtiyati haciz ile buna iştirak edebilecek hacizlerin belirlenerek, sıra cetvelinin bu hacizlerin tarihleri ve oluşan usulî müktesep haklar da dikkate alınarak düzenlenmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırarak icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olduğu, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, yani, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiği- İptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Bankadan temlik aldığı alacak için TMSF'nin İİK.'na göre yapılmış takibe devam ettiği ve daha sonra alacağın şikayetçi-alacaklıya temlik edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin takibi bakımından 6183 s. Kanun’un uygulanamayacağı- İlk alacaklı bankanın borçluya ait taşınmaza 27.01.1998'de ihtiyati haciz uyguladığı, 18.02.1998'de ödeme emrinin tebliğ edildiği, 06.07.1999'de haczin yenilendiği, 11.10.2000'de satış talebinde bulunulduğu, 11.06.2001'de satış avansı yatırıldığı görüldüğünden, bu haczin ayakta olduğu- Şikayet olunan bankanın ise 17.11.1997 tarihli ihtiyati haciz uygulandığı, 18.09.2000'de ihtiyati haczi kesin hacze dönüştüğü, 12.09.2002''de satış talebinde bulunulduğu, 13.09.2002'de ise satış avans yatırdığı görüldüğünden, şikayetçinin haciz ve satış tarihleri şikayet olunanın haciz ve satış tarihlerinden önce olduğundan, mahkemece, sıra cetvelinin iptali istemli şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Yedieminlikten kaynaklanan alacağın İİK'nın 138. maddesi kapsamında tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerektiği, ancak bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli ilgili tebliğdeki azami haddi geçemeyceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masrafların, aracın aynına ilişkin MTV'den önce ödeneceği, bu bedelin Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamayacağı, geri kalanın da sıra cetveli yapılarak önce MTV gelmek kaydıyla sıraya alınması gerektiği- Sıra cetvelinin iptaline ilişkin uyuşmazlığın icra mahkemesince duruşma yapılarak görülmesi gerektiği-
Kamu haczinin paylaşıma konu bedelin icra dosyasına girmesine kadar konulması halinde garameten paylaşıma intikal edeceği-
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde banka lehine tesis edilen ipoteğin, alınan kredi bedelinin kredi lehtarı lehine davalı tarafından ödenmesi nedeniyle ipotek lehtarı banka tarafından ipoteğin davalıya temlik edilmiş olduğu- Bu temlik olmasa bile kanunen ipoteğin lehtarının davalı olduğu- Banka tarafından ipotekten dolayı alacağın bulunmadığına ilişkin beyanların şikayetçi tarafından davalı aleyhine kullanılamayacağı- Temlik geçerli bir temlik olup şikayetçinin haczinden önce olduğundan, ipoteğin üst limit ipoteği göz önünde bulundurularak ipoteğin teminat teşkil ettiği bedelin davalıya verilmesi gerektiği-
634 s. K. mad. 22/2 uyarınca, ipotek hakkının, bu borcun kaynağı olan bağımsız bölümün satılması üzerine tanınan bir hak olduğu- 634 s. K. mad. 22/3 uyarınca, öncelik hakkının da bu fıkra ile bağlantılı olarak borcun doğumuna sebep olan taşınmaz ile ilgili bir hak olduğu- Talep edilen alacak bedelinin paylaşıma konu taşınmazla ilgili olmaması halinde, anılan maddenin uygulanamayacağı-
İhtiyati haczin alacağın tamamına ilişkin olarak alınacağı veya icra takibinin alınan ihtiyati hacizle bağlı olarak yapılacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığı- 
Şikayetçi tarafın, "bedeli paylaşıma konu araç üzerindeki rehni kapsamına şikayetçinin satış tarihine kadar işleyecek faiz ve ve diğer ferilerine ilişkin takip masraflarının da dahil olduğu, bu nedenle satış bedelinin tamamının müvekkili bankaya ödenmesi gerektiği" iddiası ve ayrıca "şikayet olunanın alacağının miktarına ilişkin yeterli yazışma yapılmadan ve bilgi belge toplanmadan sıra cetveli düzenlendiği iddiası"nın, takip hukuku kurallarının yanlış uygulamasına yönelik olup; şikayet olunanın alacağının hiç ya da gösterilen miktarda bulunmadığına yönelik olmadığından itirazın, alacağın doğumuna ve esasına yönelik olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde icra hukuk mahkemesinin görevli olduğu-