İİK'nın 101. maddesi uyarınca hacze takipsiz iştirak koşullarını taşıyan şikayetçinin İİK'nın 206/4-C maddesi uyarınca, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağı rüçhanlı olacağından (İİK m. 140/3), şikayetçinin nafaka alacağına münhasır olmak üzere iştirak edilen alacağın haciz tarihinden geriye 1 yıllık kısmının (davada geçen süre hariç) rüçhanlı olacağı-
"İflas kararının bozulması ile ortada sıra cetveli olmadığından sıra cetveline itiraz davasının konusuz kaldığı" kabul edilmişse de,  davalı hakkında verilen iflas kararının bozulduğu ve iflas davasının derdest olduğu anlaşıldığından, derdest davanın bekletici mesele yapılması gerektiği-
İcra Mahkemesinde, Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar sıra cetvelinin Y. Bankası'na 16.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu dava süresinde olmamış ise de İ. Bankası'na 17.10.2014 tarihinde, C.'a 20.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle temlik alınan bu alacaklar yönünden davanın süresinde açıldığının anlaşıldığı, temlik alınan her üç alacak içinde süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı ile keşideci-borçlu arasında, bononun ilk olarak takibe konulduğu tarihten önce de süregelen husumet bulunduğundan davacının söz konusu bonoya karşı muvazaa iddiasında bulanabileceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıda olduğundan, davalı temlik alacaklısına, temlikinin gerçek bir borç ilişkisine dayalı olduğunu ispat etmesi için imkan tanınması, bu husustaki savunma ve delilleri araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerinde davacının 08.05.2013 tarihinde haciz işlemi yaptığı ve 28.04.2014'te satış avansını yatırdığı, bu nedenle davacının haczinin ayakta olduğunun anlaşıldığı, mahkemece haczin ayakta olduğu ve davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davacının muvazaa iddiasına ilişkin deliller toplandıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
"Şikayet olunanların alacaklarının diğer malların satışından karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi" gerektiği gerekçesiyle verilen bozma üzerine "yapılan sıra cetvellerinde iddia edildiği gibi davalılara mükerrer ödeme yapılmadığı gibi .. sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline alınarak Vergi Dairesine yapılan 157,69 TL'nin 6183 s. K. gereğince borçlunun borcuna karşılık ödendiği, davacının tasarrufun iptali kararlarından dolayı haciz konulmadığından İİK'nın 100, 138, 140 ve 206. maddelerine göre sıraya alınamayacağı, sıraya alınmamasının kanun gereği olduğu, her iki sıra cetvelinin de yasal düzenlemelere göre tanzim edildiği ve usulsüzlük olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Sıra cetveline şikayet yargılamalarında, sırasına şikayet olunan alacaklının şikayet olunan olarak hasım gösterilmesinin gerekli olduğu, mahkemece gerekçeli karar başlığından şikayet olunan olarak İcra Müdürlüğünün hasım olarak gösterilmesinin hatalı olduğu-
Muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu, genel mahkemeden maksadın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu itibarla somut olaya konu uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek karara bağlanmasının doğru olmadığı- Kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılması halinde, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmadan yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli kararın verilmesi gerekeceği-
Konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümlerin geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayılacakları, bu nedenle, mahkemece konut kredisinden dolayı gerçek ipotek borcu belirlenip, sıra cetvelinin şikayet olunan Vakıflar Bankası açısından belirlenecek bu miktar kadar kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla, mahkemece bu husus araştırılmadan, konut kredisi dışındaki borçların da kapsama alınmasının doğru olmadığı-