Borçlunun maaşına yazılan haciz yazılarının sıraya konularak bu sıra ile ödeme yapılmasının sıra cetveli olmadığı, sıra cetveline itiraz davalarında davalı alacağının gerçek olduğunu isbat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup, bu davalarda genel isbat kurallarının geçerli olduğu, somut olayda mahkemece usulüne uygun düzenlenmiş bir sıra cetveli olmamasına rağmen isbat yükünün davacı yerine, davalıya yüklenerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Şirket tüzel kişiliğinin sonlandırılması işlemi kötü niyetli yapılmış olsa bile, salt bu sebeple zarar koşulunun gerçekleştiği söylenemeyeceğinden haksız fiil olarak kabulün olanaklı olmadığı ve davacının tasfiye işlemini yapan davalıların kötü niyetli olduğunu belirterek maddi tazminat davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, mahkemece, dava konusu edilen alacağın eldeki davaya konu edilemeyeceği anlaşılmakla hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteği-
1. HD. 17.10.2018 T. E: 2015/17634, K: 13633-
Mirasbırakan Nizamettin Ö.’in maliki olduğu 5782 parsel sayılı taşınmazı mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, mirasbırakanın 1996 yılında geçirmiş olduğu kaza nedeniyle şuurunu kaybettiğini, davalının mirasbırakanın bilincinin yerinde olmamasından yararlandığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline-
Tanık olarak dinlenen dava dışı mirasçılardan H. ve İ. ile H.’in oğlu T.'ın temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı yönünde beyanda bulunmadıkları, öte yandan, mirasbırakanın diğer çocukları ile bir problemi olmayıp dosyaya diğer çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir bir bilginin de sunulmadığı, somut olgular birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı sonucuna varıldığından; davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlular tarafından davacı alacaklı aleyhine açılan menfi tesbit ve istirdat davası ile eldeki davaya konu alacak ile ilgili olarak açılan dosya birleşmiş ve yapılan yargılamada davacı alacaklı ile borçlular arasındaki cari hesap ilişkisinin 1997 den beri devam ettiği, yapılan yargılama sonunda davalı borçluların davasının reddine karar verildiği anlaşılmakla, dava konusu parsellerin, borcun doğumundan sonra akrabalar arasında yapılan satışlar olduğundan iptali gerektiği- Diğer bir parselin borçluya ait olan hissesinin akrabasına yapılan satışının da iptali gerektiği- Davalı üçüncü kişilerden biri borçlular ile akraba olmakla birlikte borçlulardan iki adet taşınmazı üçüncü kişi sıfatı ile satın aldıktan sonra, borçlu çocuklarına sattığı ve bu hali ile yapılan işlemlerin mal kaçırma amacı ile yapıldığı, borçlunun mali durumunu bildiğinin kabulü gerektiğinden bu iki taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği- Tüm dosya içeriği ve tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla temliki gerçekleştirdiği iddiasının sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Harç ve vekalet ücretinin keşfen saptanan ve harcı tamamlanan dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiği-