Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Mirasbırakanın davalı mirasçılarına yaptığı temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu- HMK. mad. 326 uyarınca,davanın reddedildiği bağımsız bölümle ilgili olarak, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis isteği-
1. HD. 27.09.2018 T. E: 2015/15839, K: 12954-
Dosya kapsamından ve tanık beyanlarından murisin ara malik kullanarak davalıya yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu hususunun kanıtlandığı, davalının taşınmazları satın alabilecek ekonomik  güce sahip olmadığı, evlenmeden önce sattığı taşınmazların bedeli ile dava konusu taşınmazları satın almasının mümkün olmadığı gibi kısa süre sonra da  eşine  jest  olsun  diye aldığını  iddia ettiği taşınmazları 3.kişilere temlik ettiği anlaşılmakla açılan davanın tazminat yönünden kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunduğu- Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabileceği- Dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde, kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği- Bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve malvarlığı hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı- Temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiği, bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiği- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği- Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi varsa mirasbırakana ait doktor raporları, reçeteler, hasta müşahade kağıtları vs. temin edilerek temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması, tarafların tüm delilleri toplanarak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve ondan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Araç satışının iptali ve muris adına tescili isteği-
Çekişme konusu parsellerden biri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen diğer parseller yönünden (olumlu ya da olumsuz) bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava konusu taşınmaz dışında mirasbırakan adına kayıtlı başka taşınmazların da bulunduğu, davacı tanığı beyanlarının muvazaa iddiasını kanıtlar nitelikte olmadığı- Davacı yönünden temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunun ispatlanamadığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada  ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği- Davalı tarafça dosyaya sunulan davalı ...  tarafından mirasbırakanın bankası hesabına yatırılan 20.000 TL bedelli, açıklamasında “... Gayrimenkul satışı ile ilgili teslimat” yazan ve 70.000 TL bedelli dekontlar, davalı .. tarafından davalı ...ın banka hesabına “ipotek borcuna mahsuben” yatırıldığı anlaşılan paralara ilişkin banka dekontları, dava konusu taşınmazın satışı konusunda davalının gazete ve internette verdiği ilanlar ile mirasbırakanın dava dışı çocuklarının mirasbırakanın davalıya yaptığı temlikin "mal kaçırma amaçlı olmadığı" ve "satış parasını da çocukları arasında paylaştırdığına" ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın mirastan mal kaçırma kastıyla hareket etmediği ve işlemin gerçek satış olduğu-