Dosyaya aciz belgesi sunulmamış ve tasarruf tarihinin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra icra takibi yapılmış ve yine tasarruf tarihinin üzerinden 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılmışsa da, davanın terditli olarak eBK 18' e dayalı muvazaa nedeniyle satış işleminin hükümsüzlüğünün tespiti, olmadığı takdirde İİK 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemiyle açıldığı- Terditli açılan davada öncelikle asıl talep olan eBK 18 uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği-  eBK 18'e göre yapılan değerlendirmede muvazaanın varlığı dosya kapsamından anlaşıldığından ve davacı vekilinin yargılama sırasındaki sözlü beyanından "talebinin, alacağın tahsiline yönelik olduğu" belirlendiğinden, İİK 283/1 kıyasen uygulanarak iptale ve tescile gerek olmaksızın, davacının haciz ve satış isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerektiği-
Sözleşmenin yorumunda amacın, taraflarının birbirine uygun gerçek iradelerini tespit edebilmek olduğu- Sözleşme yorumlanırken öncelikle tarafların kullandıkları ifadeler ve kelimeler dikkate alınarak, metnin bütünlüğü içinde yorumlanması gerektiği- Sözleşmedeki ifadelerin yeterince açık olmaması yahut metnin muğlak olması halinde tarafların iradelerini ortaya koymaya imkân veren yardımcı olgulara bakılması gerektiği- Sözleşmenin resmi şekle tabi tapu devir sözleşmesi yahut gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davalının sözleşmede kararlaştırılmış olan zilyetliğin devrine dair edimini yerine getirmiş olduğu dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir... Kabul kapsamına alınan dava konusu taşınmazlarda pay hesabı yapılırken küsuratlı payların belirlenmiş olması doğru olmadığı gibi, karar ve ilam harcının da hangi değer üzerinden ve neye göre belirlendiğinin tespitine imkan bulunmaması da isabetsizdir.
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir... Tanık beyanlarına göre ekonomik durumu iyi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, taşınmaz satmayıp aldığı, temliklerin yalnız erkek çocuklara yapıldığı, mirasbırakanın son yıllarında hastalandığı öncesinde bakım ihtiyacının bulunmadığı, temlik tarihinde davalının yaşının küçük olduğu, ... sayılı taşınmaz bakımından mahkemenin kabulünün aksine davalının bakım savunmasında bulunmadığı, mirasbırakanın .... taşınmazlarını davalılara temlikinin kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalıların temlikinin muvazaalı olduğunu bilebilecek konumda bulundukları-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir... Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdi ile davacı kızına devredip sonrasında açtığı dava ile hükmen geri aldığı temlik ve ölüm tarihleri itibarıyla mirasbırakanın terekesinde bulunan dava dışı 23 parça taşınmazın keşfen değerlerinin belirlenmediği, dolayısıyla mirasbırakanın tüm mamelikinin değeri tespit edilmeden makul sınırın aşıldığından bahsedilmesinin isabetli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Mirasbırakanın terekesinde bulunan 23 parça taşınmazın temlik tarihindeki değerlerinin saptanarak temliklerin makul karşılanabilecek sınırda kalıp kalmadığının belirlenmesi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek mirasbırakanın kastının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali tescil ve tazminat istekleri- Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda ... payın mirasbırakan adına kayıtlı iken mirasbırakan tarafından dava dışı kardeşine devredildiği, onun tarafından taşınmazdaki dava dışı bir kişiye ait 29/240 payın da temlik alındığı ve ...'ın taşınmazdaki toplam 202/240 payını 09.07.1996 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği, ... parsel sayılı taşınmazdaki mirasbırakan tarafından temlik edilen 173/240 pay yönünden de temlikin muvazaalı olduğu gözetilerek tapu iptali ve tescil kararı verilmesi gerekirken, anılan bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Birleştirilen davada .... parsel sayılı taşınmaza yönelik bedel isteğine ilişkin olarak, davanın 14.02.2011 tarihinde 20.000,00 TL bedel üzerinden açıldığı ve ıslah yapılmadığı, taşınmazın dava tarihindeki değerinin 27.300,00 TL olarak belirlendiği, bu durumda anılan bu değer üzerinden 20.000,00 TL'yi geçmeyecek şekilde, davacıların toplam miras payları gözetilerek kabul kararı verilmesi gerekir. Asıl ve birleştirilen dava davacılarından biri tarafından ömceden açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istekli davadaki yargılama sırasında taraflarca imzalanan  “anlaşma senedi” başlıklı belge ve ayılı dosyasının da incelenip değerlendirilmesi gerekir. Hükümde davacıların miras payı belirtilmeksizin veya veraset ilamına atıf yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde tapuya tescile karar verilmesi, bedel isteği yönünden davacıların miras payı belirtilmeksizin veya veraset ilamına atıf yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi, karar ve ilâm harçlarının fazla hesaplanması, bakiye harcın ise davalılardan tahsil edilmesi gerekirken, karar ve ilâm harcından sorumluluğun kabul-red oranına göre oranlanması, davalılar vekili fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tescili istemine ilişkindir... Davada temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddeleri gereğince davacılar tarafından kanıtlanması gerekir. Dava dilekçesindeki iddialar bakımından ispat yükünün davalı tarafa yüklenmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığı ve temlikin muvazaalı olduğuna dair dosya içerisinde yeterli delil bulunmadığı, davacıların iddialarını ispatlayamadıkları anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacıların delil listesinde yemin deliline de dayanmış oldukları görüldüğünden mahkemece davacılara yemin teklifi hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ile tescil, olmazsa terekeye iade, o da olmazsa tenkis istemine ilişkindir... Murisin davaya konu taşınmazlarını oğulları ile ortağı olduğu ve başından beri onlarla birlikte işlettiği davalı Şirket’e temlik ettiği, mirasbırakanın devirdeki amacının oğulları lehine mal kaçırma olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Muvazaalı işlemin iptal olması ile anılan işlem baştan itibaren geçersiz olacağından, murisin ölümü ile davacının şirkette hissedar olması muvazaalı işlemi geçerli hale getirmez.
İnançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Davalıların el ve işbirliği içinde olup olmadığının, iyi niyetli olup olmadığının tespit edilmesi, diğer yandan tarafların imzalarını içerir ''Protokol'' ile dosyaya ibraz edilen ... ''Protokoldür'' başlıklı ve ''Makbuzdur'' başlıklı belgeler de birlikte değerlendirilmek suretiyle, lüzumu halinde hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde taraflar dinlenerek, davalının borcunun bulunup bulunmadığı, varsa borcun miktarının denetime elverişli şekilde belirlenmesi, davacının talebini HMK'nın 125. maddesi uyarınca tazminata dönüştürdürdüğü de nazara alınarak, davalılar arasında el ve işbirliği söz konusu ise birlikte sorumlu olacakları da değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, açılan katkı payı alacağı davasının kesinleşmesi beklenerek, davacının bir alacağının olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak davalılar arasında gerçekleşen taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerektiği-