Dava konusu taşınmazların alınmasında herhangi bir muvazaa bulunduğunun ispat edilememesi halinde, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı mirasçı olmadığı gibi mirasbırakanla bir yakınlığının bulunmadığı, yapılan araştırmalardan mali müşavir olan davalının alım gücünün bulunduğu ve yatırım amacıyla birden fazla taşınmaz aldığı hususu sabittir. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını uygulayabilmek için davacı tarafın mirasbırakanın yaptığı temlik ile mirasçılarından mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini ispatlaması gerektiği- Dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre, mirasbırakanın temlik tarihinde mirasçılarından mal kaçırmasını gerektiren bir nedeninin bulunmadığı, davacı tarafça bu hususa ilişkin somut bir olgu ortaya konulamadığı, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın mirasbırakanın çekişmeli temlik ile mirastan mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini kanıtlayamadığı anlaşıldığından akit tablosunda gösterilen bedeller ile dava konusu bağımsız bölümlerin keşfen saptanan gerçek değerleri arasındaki fark da tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı-
Uyuşmazlığın; mirasbırakanın dava konusu 881 ve 986 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan 5/20 hissesini aynı akitle davalıya satış suretiyle yaptığı temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının davacı tarafça ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplandığı-
TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemi- Taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin muvazaalı olduğuna dair hususun ispat yükü üzerinde olan davacı bunu yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Lehine aynı gerekçe ile red kararı verillen davalılar lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği-
Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, ancak mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu - Bu itibarla gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilmek suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve böylece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulup kurulmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğuna yönelik varılan sonucun doğru olduğu- Bir taraftan işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmediğinin belirtilip, diğer taraftan araç ve gereçlerin bir kısmını davalı idareden kiralayan davalı şirketin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığının ifade edilmesinin çelişki oluşturduğu- Araç ve gereçlerin bir kısmının davalı idareden kiralanmış olmasının davalı şirketin yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı anlamında değerlendirilemeyeceği- Önemli olanın işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği olduğu- Mahkemece bu yönde yapılan araştırmaların yetersiz olduğu- Yapılacak işin gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilmek suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve böylece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulup kurulmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olduğu- Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
Uyuşmazlık; somut olayda, Mahkemece davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği eldeki davada, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı TTK Genel Müdürlüğüne özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilmek suretiyle araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı TTK Genel Müdürlüğü tarafından davalı Star İnşaat ve Ticaret A.Ş’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda Özel Daire ile Mahkeme arasında ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı Star İnşaat ve Ticaret A.Ş’ye verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
Davalıların inanç sözleşmesine dair kendi aralarında yaptıkları anlaşma ile kredi taksitlerinin bir kısmının 3. kişi veya temsilcisi tarafından yatırılmış olmasının anlaşmanın tarafı olmayan 3. kişileri (somut olayda davacı alacaklıyı) bağlamayacağı - Konut kredisi kullandırabilmek için tarafların kendi aralarında yaptıkları satışa konu işlemin muvaazalı olduğu, kimse kendi muvazasına dayanamayacağı- Davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle İİK'nın 280/1 maddesinde vücut bulan emarenin gerçekleştiği - Tasarrufa konu işlemin değeri ile alacak miktarı (icra takip çıkışı veya borç miktarı itibariyle) karşılaştırılarak hangisi düşük ise, onun bu davanın değeri (müddabihi) olarak kabul edileceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TBK'nin 19. maddesinde tanımını bulan "muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali" istemine ilişkin olduğu-