1. HD. 07.06.2016 T. E: 3940, K: 6926-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve bedel istekleri-
Takip dosyalarının borçluları olmayan ve dava dışı takip borçlusuna ait hisselerini de takip konusu kredi sözleşmelerinden önce davalıya devretmiş olan davalı üçüncü kişiler dava konusu taşınmaz hisselerini davalıya sattıklarından dava konusu borcun tarafı olmamaları nedeniyle haklarında açılan esas dava ile birleştirilen davaların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Takip konusu borcun tarafı olmayan davalıların tasarruflarını da kapsayacak şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Dava ön koşul yokluğu nedeniyle reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların icra müdürlüğünce sıraya konacağı ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği- SGK tarafından düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda, maaşa konulan hacizle ilgili borcun muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan davanın, "sıra cetveline itiraz" davası değil, TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu kapsamda çözümlenmesi gerektiği-
Davalılar arsında yazlık komşusu olmak dışında herhangi bir hukuki ve organik bağ bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından muvazaa iddiasının da ispatlanmaması nedeniyle ‘iptal davasının esastan da reddine’ karar verilmesi gerekeceğini-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve muris adına tescil isteği-
Davacının iflas ettiği anlaşılan dava dışı 3. şahıs ile ortaklık sözleşmesi kurduğu, 5.000,00 DM'yi 18.12.1998 tarihinde ödediği- Davacının bu şirketin sessiz ortağı olduğu - Dava konusu paranın anılan şirket tarafından ..Y'ye aktarıldığı, holding tarafından da hisse alımından dolayı borçlu olduğu davalılardan X'e ödendiği, davalı şirketle Y arasında organik bağ bulunduğu, şirketlerin tek sahibinin davalı Y olduğu, Y hakkında dolandırıcılık suçundan davalar açıldığı, davacının suça konu eylem nedeniyle zarara uğradığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin olayda uygulanması gerektiğinden davanın kabulünün gerektiği -
TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada, aciz belgesine gerek bulunmadığı- Davacının davalıdan zimmetine geçirdiği para nedeni ile alacağı olduğu iş mahkemesi ilamı ile belirlenmiş olup, taleple bağlı kalınarak kesinleştiği, davalı eyleminin gerçekleştiği tarihin ceza dosyası kapsamı ile sabit olduğu, dava konusu taşınmazın satın alındığı tarih ve 1/2 hissenin davalının eşi adına yapılmasının nam-ı müstear niteliğinde olması karşısında ve önceden akraba olan daha sonrada avukatı olan kişi ve eşinin borçlunun durumunu bilmemesi mümkün bulunmadığından davanın kabulü gerektiği- TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada, İİK. mad. 283/1 kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın alacaklının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği-