Arsanın alımı ve inşaatın yapımının, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 öncesi gerçekleştirildiği anlaşılmakla, mahkemece, davacının hem arsanın alımı hemde evin yapımına katkıda bulunduğunun kabulü ile alacağa hükmedilmiş ise de; dosyanın kapsamından davacı kadın ev hanımı olup tarlada çalışmak suretiyle elde ettiği gelirle ve bizzat inşaatta çalışmak suretiyle sadece evin yapımına katkıda bulunduğu anlaşıldığından, daha az oranda belirlenecek katkının kabulü ile sadece ev yönünden davacı lehine alacak miktarı belirlenmesi gerekirken hem arsanın alımı hem inşaatın yapımına %50 oranında katkıda bulunduğunun kabulünün hatalı olduğu-
D.çelerin değişimi aşaması tamamlanmadan ve öninceleme aşamasına geçilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme ile "kesin süre içinde kesinleşme şerhli mahkeme kararının sunulmadığı"ndan  tanıma ve tenfize ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesinin  davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK. m. 27) aykırı olduğu-
Mal rejiminin sona ermesinin, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşulu olduğu- Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, bu davanın usul ekonomisi gereğince bekletici mesele yapılması gerektiği-
Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan bir konuda bilirkişiye başvurulamayacağı, 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesi anlamında markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hukuki bir konu olup, bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulmasının hakimin yerine bilirkişinin konulması sonucunu doğuracağı-
Kadının aile üyesi olmasının gerektirdiği zorunlu işler olan mutad ev işlerini yapma, çocukları yetiştirme gibi evde gösterdiği faaliyetler dışında, hayvanlara bakma, bahçe ve tarla işlerinde çalışmak gibi ev ekonomisine katkı sayılabilecek faaliyetleri var ise hakkaniyete göre lehine katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği-
Davacı, yüklenici şirketten harici satım sözleşmesi ile satın aldığı daireyle ilgili tüm edimlerini (satış bedeli ödemi)yerine getirdiğini, taşınmazının müvekkiline teslim edilmesine rağmen daha sonra aynı dairenin yüklenici şirket adına davalı kooperatif tarafından davalı şahsa devredildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ettiğinden, talebin tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu kabul edilerek delillerin bu doğrultuda değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle Alman vatandaşı olan tarafların boşanma davasında Alman hukukunun uygulanması ve Alman Medeni Kanununun 1565. maddesinin TMK.'nunu 166/1. maddesindeki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma sebebine denk geldiği anlaşıldığından, buna dayalı olarak delillerin değerlendirilmesi gerekeceği-
Davacı Hazine'nin istemi, mahkeme kararı ile yapılan düzeltme işleminin eski hale getirilmesi ve tapu kaydının tekrar ... uyruklu ... adına tesciline ilişkin olduğundan, eldeki dava mülkiyet değişikliği talebi içermesi nedeniyle öncelikle görev hususunun gözetilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra, şikayetçi borçlu hakkında haciz talebinde bulunulduğundan, İİK. mad. 78/2 uyarınca, borçluya yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan yapılan haciz işlemlerinin usulsüz olacağı-
Talep aşılmak suretiyle dava konusu edilmeyen hacze ilişkin istihkak iddiası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-