Takibe konu edilen kredinin ‘ticari taşıt kredisi’ niteliğinde ve 4077 s. Kanun.’un 10/a maddesi kapsamın dışında olduğu anlaşılmakla, itirazların kesin kaldırılmasına yönelik uyuşmazlığın icra mahkemesince görülmesi gerekeceği-
Alacağın tüketici kredisinden (kredi kartı sözleşmesinden) kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının vb. hususların Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılarak tespit edilmesi gerekeceği, bu durumda İİK. mad. 68/b. maddesinin Tüketici Kanunu kapsamına giren kredilerden kaynaklanan alacaklarda uygulanma olanağının olmadığı-
İcra dosyasında kefil olarak gösterilen borçlular aynı zamanda ipotek verenler ise haklarında ipotekli takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmayacağı, itiraz halinde borçlunun şikayet hakkı olacağı ve bu itirazın ilamlı takip yapılmasına engel olmayacağı-
Alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı ipotekli takipte, ipotekle teminat altına alınmış kontragaranti sözleşmesi kapsamında verilen meri teminat mektubu bedellerinin (teminatsız kalmaması için) depo edilmesinin de istenebileceği, ancak nakdi kredi borcunun tahsiline ilişkin olarak İİK’nun 149 ve 150/ı. maddesi çerçevesinde bir ipotekli takip yapılmadan bir başka anlatımla nakde çevrilmemiş teminat mektuplarının teminatsız kalma riski olmayacağından yalnızca, meri teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talep edilerek, ipoteğin paraya çevrilmesinin istenemeyeceği-
Borçlu tarafından yasal 8 günlük süre içinde ihtarnameye karşı (borca) itiraz edildiğine göre, bu iddia üzerinde durularak, alacaklının 68/b maddesi çerçevesindeki belgelerle alacağını ispat edip edemediği hususu banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek, borç miktarı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Takibin dayanağı, “Genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi” olup, tüketici kredisi niteliğinde olmadığından mahkemece İİK’nun 68/b maddesi çerçevesinde işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Alacağın muaccel olup olmadığı, varlığı, miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu, mahkeme kararının bu şekilde bozulması gerekirken dosya kapsamına göre uygulama yeri bulunmayan, İİK'nun 150/ı ve 68/b maddelerinden bahisle bozulduğu görüldüğünden, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulünün gerekeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken dar yetkili İcra Mahkemesinde işin esası tartışılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmeyeceği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespitinin, Tüketici Yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceği, o halde İİK.nun 68/b ve İİK.nun 150/ı maddesinin Tüketici Kredilerinde uygulama olanağının olmadığı-
İpoteğin limit ipoteği olmasının ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu durumda, mahkemece borçlunun ihtarnameye itirazlarının İİK.nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı kanunun 68/b maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesinin ve bu şekilde sonuca gidilmesinin gerekeceği-