Çeklerde «vâde» olmayacağından, düzenlenen çekte iki tarih bulunması halinde, «önceki tarih»in, «keşide tarihi» olarak kabulü gerekeceği—
Takip talebinde ve/veya ödeme (icra) emrinde İİK 58 hükmüne aykırı olarak, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmemiş olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilebileceği gibi, süresiz şikayet yolu ile de borçlu tarafından icra mahkemesine bildirilerek yapılan takibin ve/veya ödeme «icra» emrinin) iptaline neden olacağı, İİK. 58/II-3 ve 60/I hükümlerinin emredici hüküm olduğu–
Takip yapan alacaklının harçtan muaf olması halinde de, «takip talebi»nde, İİK. 58/I-3 uyarınca yabancı para alacağının harca esas Türk parası karşılığını göstermek zorunda olduğu-
Muhatap bankaya ibraz edilmediği için havale hükmünde olan çeke dayanılarak genel haciz yoluyla takip yapılıp borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının istenemeyeceği—
Muhatap banka lehine çek düzenlenebileceği, ancak lehtar durumundaki bankanın bu çeki başkalarına ciro edemeyeceği—
Tanzim tarihinin, vadeden sonraki bir tarihi kapsaması halinde, senedin «bono» sayılamayacağı—
Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—
TTK. 588. maddesine (şimdi; Yeni TTK. mad. 676) göre senetteki yazı ve rakam ile yazılan bedeller arasında fark olması halinde, yazı ile yazılana itibar edileceği—