Bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki açtığı bu davaya devam edilebilmesi için kural olarak öteki ortakların açılan davaya olur vermeleri ya da davanın miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile sürdürülebileceği benimsendiğinden ve dava ehliyetinin varlığı mahkemece re’sen araştırılması gereken hususlar arasında bulunduğundan mahkemece davaya katılmayan mirasçıların olurları alınmaksızın veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülebileceği göz ardı edilerek dava konusu taşınmazdaki murisin payı yönünden çekişmenin esasının incelenip davanın kabulünün hatalı olduğu-
Elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı ortağın payının alıcı ortağın payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı olduğu-
Satış vaadi alacaklısının dosya içinde bulunan veraset ilamına göre davalılar ile birlikte eşini mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmakla, murisin mirası elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan tüm mirasçılarının davada yer alması gerektiğinden; mirasçı eşin sağ ise davada usulüne uygun yer almasının sağlanması, ölü ise veraset belgesinin temin edilmesi için davacıya makul bir süre verilmesi belirlenecek tüm mirasçılarına ayrı ayrı dava dilekçesi tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekeceği, sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamayacağı, ortaklardan her birinin, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği-
Üçüncü kişilere karşı açılan davalarda miras bırakanın ehliyetsizliği iddiasının murisle bağlantılı olarak ve murise teban ileri sürülebileceği, bir ya da bir kaç mirasçının tek başına ve kendi miras payları oranında dava açabilmelerinin yasal olanak mümkün olmayacağı-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin davada; mahkemece davacıya davalıların açık kimlik ve adreslerini bildirmesi için süre ve yetki verilmesi, tebligat yapılamayan paydaş veya ortakların adreslerinin araştırılarak usulüne uygun olarak tebligatın yapılması, ölü olduğundan tebligat yapılamayan paydaşların mirasçılık belgesinin alınması; taşınmazda elbirliği halinde malik olanın miras bırakanın oğlu olmadığına ilişkin nüfus kaydında düzeltme yapıldığı gözetilerek murisin veraset belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi alınması için davacıya süre ve yetki verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasında elbirliği halinde ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm ortaklar tarafından birlikte yapılması davanın da tüm ortaklar tarafından birlikte açılması, davadaki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün ise de, icra takibindeki eksikliğin giderilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakan C.T.'nin ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine T.M.K'nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği-
TMK 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen el birliği mülkiyetinde (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı-Mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibinin ortaklık olduğu- Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu-TMK'nin 702/2 maddesi gereği, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği, bu durumda öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurunun alınması ya da miras şirketine Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, böylelikle davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekeceği-
TMK.nun 640/2, 701 ve 702/2. maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacağı ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri; tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekeceği-