Davacı, terekeye iade değilde pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türük Medeni Kanunu'nun 701.maddesi uyarınca böyle bir isteğin dinlenme olanağının olmadığı-
Çekişmeli taşınmazların davacıların mirasbırakanına ait olduğu, davalıların ise terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, terekenin iştirak halinde olduğunun sabit oduğu, davacı, terekeye iade değilde pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türk Medeni Kanunu'nun 701.maddesi uyarınca böyle bir isteğin dinlenme olanağının bulunmadığı-
Tapunun iptali ile terekeye iadeye ilişkin davada, el birliği halinde mülkiyet söz konusu olduğundan,bu durumda; isteğin tereke adına yapıldığı gözetildiğinde öncelikle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesinin zorunlu olduğu-El birliği ( iştirak ) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu - 4721 sayılı TMK.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı, mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklığı olduğu- El birliği mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, bu kural, TMK.nun 701. maddesinde ( ...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetinin, el birliği mülkiyet olduğu -El birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın olduğu, el birliği ( iştirak ) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu -
Elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmazın tüm malikleri murislerinden intikal eden miras paylarını üçüncü kişiye satmayı vaat ettiklerinden davaya konu olayda ifa olanağı doğmuş olup, bu durumda mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
El birliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu -Eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı, mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne ait olduğu, değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu -
Dava, muris muvazaası nedeni ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkin olup, bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu-Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne ait olduğu, başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibinin ortaklık olduğu, değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu, elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu, somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunduğu, o hâlde, davaya katılmayan mirasçı R. U. 'un olurunun alınması ya da miras şirketine TMK'nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği-
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması gerektiği- Elbirliği mülkiyetine (TMK. mad.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği ve bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması durumunda da geçerli olduğu- Elbirliği mülkiyeti halinde kayıtlı bulunan dava konusu 1222 ve 1563 parsel sayılı taşınmazlardaki payın elbirliği ortaklarından başka birine satışının vaat edilmesi nedeniyle sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından, istemin bu parseller yönünden kabulüne karar verilemeyeceği- 
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; dava terekeye iade istekli olarak açıldığı; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumu olduğu- Elbirliği mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortak olduğu- Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı- Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunduğu, hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortak ............................ (..................)'nun olurunun alınması ya da miras şirketine TMK'nin 640. m. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği -
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği- Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davalar tereke adına açılması gerektiğinden, mirasçılardan bir bölümünün payları oranında açtıkları davanın dinlenilmesine olanak bulunmadığı, bu kuralın TMK.'nun el birliği mülkiyetini düzenleyen 701-703. maddeleri gereği olduğu-
Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile davalının murisinden intikal edecek hissenin satışını vaat ettiğini belirterek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı olduğu ve davacı ve davalının murisin mirasçıları oldukları anlaşıldığından satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğu, mahkemece tarafların diğer iddia ve savunmalarının da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bu haliyle ifa imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-