Olayların akışına göre iktisabının iyiniyete dayandığı asla kabul edilemeyecek olan kişinin MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı-
Yolsuz tescile dayanarak ayni hak iktisap eden üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi için; tescilin yolsuz olduğunu üçüncü kişinin genel hayat tecrübelerine göre ve hayatın doğal akışına göre bilebilecek durumda olup olmadığının, taşınmazı devralanın (satın alanın) üçüncü kişiyle akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının, taşınmazın değerinin çok altında satılmış olup olmadığının, tarafların ayni yerde ikamet edip etmediğinin vb. araştırılması gerekeceği-
Dava komşu taşınmazın tapu siciline yolsuz olarak tescil edilmiş olması halinde bunu bilen ya da bilmesi gereken (kötüniyetli olan) üçün-cü kişinin bu kayda (tesçile) dayanamayacağı ve MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı-
Yolsuz tescile dayanarak ayni hak iktisap etmiş olan kimsenin bu iktisabının korunabilmesi için iyiniyetli olması gerekeceği bu kişinin iyiniyetli olup olmadığının mahkemece doğrudan doğruya araştırılması gerekeceği-
Muris muvazaasına konu olan taşınmazın daha sonra ikinci ve üçüncü el durumundaki, (iyiniyetli) üçüncü kişilere satılmış olması halin-de, alıcıların MK. 1023’ün korunmasından yararlanabilecekleri-
Murisin, maliki olduğu taşınmazı muvazaalı olarak devretmesi ha-linde, bu taşınmazı, muvazaalı olarak devralan kişiden satın alan üçüncü kişinin, muvazaayı bilecek durumda olup olmadığının araştırılması ve muvazaayı bilmeyecek durumda ise, bu kişinin iktisabının korunması gerekeceği-
Davacı ve davalıların ayni köyden olmaları halinde, dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptal davasının devam etmekte olduğunu bilebilecek durumda bulunduklarından, davalıların MK. 1023 hükmünün koruyuculuğundan yararlanamayacakları (iyiniyetli sayılamayacakları)-
Tapudaki kayda güvenerek bir taşınmazı iyiniyetle satın alan kişilerin iyiniyetlerinin korunacağı–
Gizlenen payların satışında bu paylar için tapu, doğru esasa dayanmadığından, satın alan kişinin MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı-
Kötüniyet iddiasının def’i değil itiraz olduğu, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınacağı–