-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Satış bedelinin tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınmasının gerekeceği-
Borçluya tebliğine karar verilen -menkul ihalesine ilişkin- satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Açık artırma tutanağında tellalın imzasının bulunmaması nedeniyle 1. açık artırmanın usulsüz olduğundan ve usulüne uygun olarak yapılmış 1.açık artırma mevcut olmadan ikinci açık artırma yapılamayacağından ihalenin feshi gerekeceği- Satış bedelinin tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiği, satış talebi ile ihale tarihi arasındaki yediemin ücreti de paraya çevirme giderlerine dahil olduğu-
Satış ilanının tirajı yüksek gazetelerden birinde yayımlanmasına karar verildiğine göre, mahkemece, gazete tirajının satış talebi tarihinde 50.000’in üzerinde olup olmadığının Basın İlan Kurumu’ndan sorulup oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Satış talebi ile ihale tarihi arasındaki yediemin ücretinin paraya çevirme giderlerine dahil olduğunun kabulü gerekeceği-
İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağının icra müdürlüğünce tarafların menfaatlerine en uygun gelen biçimde tayin edileceği (İİK. mad. 126/son; 114/2); satışa konu dosyada iki ayrı satış kararı mevcutsa, her iki satış kararındaki koşulların yerine getirilmesi gerekeceği, icra müdürlüğünce Türkiye genelinde 3 büyük günlük gazetelerin birinde satış ilanının yayınlanmasına karar verildiği halde bu kararın gereği yerine getirilmeden, başka bir gazetedeki ilana dayalı olarak satışın yapılmasının hatalı olduğu- Daha önce şikayetçi borçluya bila tebliğ dönmüş bir tebligat olmadan, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmasının hatalı olacağı ve satış ilanı tebliğindeki bu usulsüzlüğün başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Hat, plaka için verildiğinden, hattın haczi ile plakanın da haczedilmiş olacağı ve plaka satıldığında hattın da satışının gerçekleşmiş olacağı- Birlikte satılmasını zorunlu kılan ekonomik bütünlük olduğundan hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet taktirleri yapılarak birbirlerinden bağımsız olarak satılmalarının düşünülemeyeceği-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi sebebi olduğu, borçlunun, vekili aracılığıyla kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve buna ilişkin kararın takip dosyası arasında bulunduğu görüldüğünden, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı-
Her ne kadar asıl icra dairesince yazılan satış talimatında ilgililere satış ilanının tebliği istenilmiş ise de, devamında tebliğin yapılamaması halinde gazete ilanının tebliğ yerine geçeceği ve bu durumda haciz alacaklısı olan şikayetçiye satış ilanının ihale tarihinden sonra tebliğ edilmesinin ihalenin feshini gerektirmeyeceği-
Belediyede yapılan satış ilanının ilk ilan tarihi esas alınarak ihale tarihi ile sözü edilen ilan tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olmasının yeterli görüldüğü-