Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliği işleminde, adres kapalı olup muhatabın nerede olduğunun bilinmediği tespit edilerek tebliğ evrakı Muhtarlığa teslim edilmiş ve komşusuna haber verilmiş ise de davalının tebliğ adresinde ikamet edip etmediği, tevziat saatlerinden sonra adrese gelip gelmediğinin araştırılmadığı, tebligatta buna dair bir açıklamanın bulunmadığı, açıklanan nedenlerle tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemeyeceği-
8. HD. 01.03.2018 T. E: 2017/7079, K: 3060-
Kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin davaların kooperatif aleyhine açılmasının zorunlu olduğu- İstem, dava dışı kişinin üyeliğin devrine dair kararın iptaline ilişkin olduğuna göre mahkemece verilen karardan bu kişinin haklarının da etkileneceğinden, onun da davada yer alması ve kendi hakkını koruyacak açıklama ve ispat haklarını kullanmasını zorunlu olduğu, aksi halde adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşacağı ve bu nedenle, somut olaya özgü olarak davalı taraf yönünden bir çeşit şekli (usuli) bakımdan mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğunun kabulü gerektiği- Mahkemece davanın, davalı olarak gösterilmeyen bu kişiye yöneltilmesi için davacı tarafa süre verilmesi, verilen süre içinde davanın maddi hukuk bakımından bağlantı bulunan bu kişiye yöneltilmesi halinde davaya devam edilmesi, aksi durumda davanın sıfat yokluğundan reddolunması gerektiği- "Hukukumuzda dâhili dava kurumunun bulunmadığı, bu nedenle dava dışı bu kişi hakkında ayrı bir dava açılıp bu dava ile birleştirilmesi gerektiği"ne dair görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İİK mad. 121 gereği alacaklı tarafından alınan yetkiye istinaden açılan ortaklığın giderilmesine ilişkin davanın duruşma açımlaksızın evrak üzerinde görülemeyeceği- Davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra ile tensip iki haftalık kesin süre verilip, bu süre içinde ara kararı gereği yerine getirilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de, kesin süre gereğinin davacı vekili tarafından süresi içerinde yerine getirildiği ve karar verildiği tarihten önce de kesin sürenin yerine getirildiğinin mahkemeye bildirildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin de isabetsiz olduğu-
8. HD. 26.02.2018 T. E: 2015/18273, K: 2703-
Yargılama sırasında vefat eden davalının mirasçıları davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, ekinde dava dilekçesi bulunan ve üzerinde duruşma gününün yazılı olduğu tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının hatalı olduğu-
Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliği işleminde, muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilmişse de, ismini vermekten kaçınan ve hangi dairede oturduğu belirlenmeyen, "komşusunun" beyanı esas alınarak mahalle muhtarlığına yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan verilen hükmün bozulması gerektiği-
Dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye davalıların MERNİS adresinde tebliğ edildiği, cevap verme süresi beklenmeden duruşma açılarak karar verildiği, o halde, davalılara HMK'nın 317.vd. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak dava dilekçesi tebliğ edilerek cevap verme süresi beklenmesi, göstereceği olası deliller toplanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde cevap verme süresinin bitiminden önce duruşma açılmasının ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraflar tacir olup alacağa ilişkin davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi olarak bakılmasının hatalı olduğu- Davacıya dava açılırken yatırması gereken peşin ve karar ilam harçlarının yatırılması için süre verilip, Satış Mağazasının tüzel kişiliği bulunmadığı gözetilerek, davalı kooperatife yargılama ile ilgili tebliğler yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği-