Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliğine ilişkin tebligat parçasında; muhatabın Avusturya’da ikamet ettiği belirtilmiş ve tebligat alınmayarak mahkemesine iade edilmiş olup, bu şekilde yurtdışında ikamet ettiği anlaşılan davalının yurtdışı tebligat adresi araştırılmadan Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından bildirilen adres esas alınarak TK. mad. 35 'deki usule göre taraf teşkilinin sağlanmasının hatalı olduğu ve davalının yurtdışı adresinin araştırılarak tespit edilecek adresine dava dilekçesi ve duruşma gününün yöntemine uygun şekilde tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesinin de mümkün olduğu- Davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri, gerekse tapu iptali ile tescil davalarında kayıt malikinin mirasçılarının harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Yargılamadan usulüne uygun şekilde haberdar edilmeyen davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin doğru görülmediği-
Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gerektiği- HMK. mad. 27 uyarınca, taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağırılmadıkça haklarında hüküm kurulamayacağı-
Davalı kooperatif bakımından taraf teşkili yapılmadan, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, aleyhine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Ödeme emri tebliğ edilemeyen borçlu şirketler yönünden dosya işlemden kaldırılamayacağı- Mahkeme kararlarında, HMK.'nun 27 ve 297. maddelerine uygun şekilde gerekçeye yer verilmesi gerekeceği-
Mahkemenin “İcra İflas Kanunu'nun 96. maddesine göre istihkak davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçesinin usul ve yasaya uygun bir gerekçe olarak kabulünün mümkün olmadığı-
Komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi amacıyla açılan davada, davalıya dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilemeyeceği- HMK’nın “hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı  27. maddesine göre hakimin tarafları, müdahilleri ve yargılamanın diğer ilgililerini  kendi haklarıyla  bağlantılı  olarak  dinlemesi,  savunma  ve  delillerini  tespit  etmesi zorunlu olduğundan, koşulun yerine getirilmesi için yargılama aşamasında sözü edilen ilgililere yöntemince davetiye gönderilmesi gerektiği-