Boşanmanın fer'isi niteliğindeki maddi ve manevi tazminatın (TMK m. 174/1-2) boşanma davası sırasında istendiği takdirde ayrıca harca tabi olmayacağı-
Davacı erkek eşin davalı karısına hakaret ve küfür ettiği, davalı kadın eşin ise ev işleriyle ilgilenmediği, davacı kocasına soğuk ve ilgisiz davrandığı ve bir kısım tanıklara davacı kocasını sevmediğini, başka bir erkekle ilişkisi olduğunu, onunla kaçacağını ve davacıdan boşanacağını söylediği, bu durumda, davalı kadın eşin davacı erkek eşe nazaran daha ağır kusurlu olduğu-Ağır kısırlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davacı (kadın)'ın, eşinin ilk eşinden olan çocuklarına soğuk ve ilgisiz davrandığı, eşinden evin tapusunun üzerine yapılmasını talep ettiği, davalı (koca)'nın ise aşırı derecede cimri olduğu, davacının ilk eşinden olan kızına şiddet uyguladığı, küfür ettiği, bıçakla üzerine yürüdüğü, elektrik sobasını yakmaması için sobanın telini kopardığı, eşine hakaret ettiği, bu olaylar karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalının (koca) daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Reddedilen davadan sonra davacı-davalı erkek eşe kusur izafe edilebilecek bir olayın varlığı kanıtlanamadığı, ret tarihinden önceki olayların artık erkek eşe kusur olarak yüklenemeyeceği-
Davacı kadın eşin, evliliğin ilk aylarında davalı erkek eş tarafından alınıp harcanan ziynet eşyalarının bedelini talep ettiği bunun boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat niteliğinde olmadığı ve ayrı harç yatırılması gerektiği-
Mahkemece tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalının ön inceleme ve bundan sonra icra edilen tahkikat duruşmasına davet edilmeksizin ön inceleme ve tahkikatın icrasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, bozmaya uyulduğu bozmaya uyulduğuna göre mahkeme bozmanın içeriği ile bağlı olduğu- Boşanma sebebi olarak kabul edilen olayların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı-
Boşanmaya sebep olan fiili ayrılığın tek başına manevi tazminatı gerektiren bir olgu olmadığı-
Davalı erkek eşin düğün yapmaktan ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak boşanma sebebi olarak kabul edilen ve erkek eşe kusur olarak yüklenilen bu davranışların, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği-