Taşınmazın, tapu kaydında belirtilen "ahşap ev" niteliğinde bulunmadığı, imam meşrutası olarak tevcih edildiği 1873 yılında yerinde bulunan bahçeli evin yapıldığı şekilde muhafaza edilmediği, yıkılarak yerine dava konusu daireninde bulunduğu binanın inşaa edildiği bilirkişi raporları ile sabit olduğundan,davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalının savunması üzerinde durularak, yanların bu konudaki delillerinin toplanması, gösterdikleri ya da gösterecekleri tanıkların dinlenerek davalının çekişmeli bağımsız bölümde davacının rızası ile oturup oturmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ibraz ettiği ihtarnamenin davalılara tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması, tebliğ tarihi veya ihtarda tanınan süre varsa öngörülen tarihten itibaren tarla niteliğindeki taşınmazlar bakımından ecrimisil hesabı yapılması gerekeceği-
Davalının savunmasını kanıtladığı ve çekişmeli taşınmazı kiracı sıfatıyla kullandığından, işgalci kabul edilemeyeceği gözetilerek, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının maliki olduğu taşınmazın 2013 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarında davalı tarafından haksız olarak kullandığı ve önceki dönem için aylık olarak bedel ödendiği saptanmış bulunduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhtesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle yıkım istekli davalarda, davanın yapının ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazların niteliği mera olup, ecrimisilin en azı kira geliri, en çoğu mahrum kalınan kar olduğu, mahkemece, mera nitelikli bir yerin ecrimisil istenen ilk dönem tarihi itibariyle ne şekilde gelir getireceği tespit edilip, buna göre ilk dönem ecrimisilin hesap edilmesi, sonraki yıllarında endeks uygulanmak suretiyle ecrimisilin tespit edilmesi gerekirken aykırı yöntemler kullanılarak ve uzman olmayan bilirkişilerin hazırladığı raporun hükme esas alınmasının isabetsiz olduğu- Davacı ecrimisil talebinde bulunmuş olmakla beraber, aynı davacı kira sözleşmesi ile taşınmazları dava dışı kişiye üç yıllığına kiraladığından, anılan bu taşınmazları üçüncü kişinin kullandığı dönem için davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında kira sözleşmesinin ve kiracılık ilişkisinin bulunduğu durumlarda el atmanın önlenmesinin ve kiralanan tahliye edilmeden eski hale getirilmesinin ve eşyaların aynen tesliminin istenemeyeceği- Kira sözleşmesi bulunduğunda ecrimisil (kira) alacağının ibraz edilen kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği-
Mahkemece, yeniden bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle dava konusu taşınmazın ne şekilde değerlendirilebileceği saptanarak, belirlenen kullanım şekline göre ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
3. kişi davalı çekişmeli taşınmazda paydaş olmadığından mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesinin hatalı olduğu- Hiç bir hakka dayanmadan taşınmazı kullanan davalının ecrimisilden sorumlu olacağı-