Davacı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkına dayandığına göre bu sözleşme gereğince davacıya isabet eden arsa payı toplamının bilirkişiye hesaplattırılarak bu paya isabet eden haksız işgal tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu 3 parça taşınmazın tarafların mirasbırakanı adına kayıtlı olduğu, tarafların elbirliği halinde malik oldukları, taşınmazların tamamının davalı tarafından kullanıldığı saptanarak ecrimisile hükmedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmasa da, yargılama sırasında yapılan ödeme değerlendirilerek ödeme yapılan miktar kadar davanın konusu kalmadığından yargılama giderlerinin buna göre hesaplanması ayrıca davalının Mart ayında yaptığı ödemenin hükmedilecek ecrimisil değerinden düşülüp davacının isteği de gözetilerek bu miktara faiz işletilmesi gerektiği-
Asıl ve birleşen davada ileri sürülen isteklerden olan elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınıp, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu bağımsız bölümün dava dışı kişiye satış suretiyle temlik edildiğinden, yeni malike HMK'nun 125/2.maddesi uyarınca tebligat yapılması, davayı takip etmesi halinde,el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemleri bakımından karar verilmesi, etmezse HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın Vakıflar Genel Müdürlüğü adına değil, özel bir vakıf adına kayıtlı olduğu, 3533 sayılı Yasanın uygulama yeri bulamayacağı, uyuşmazlığın yüksek dereceli Asliye Hukuk Hakimi tarafından mecburi hakem sıfatı ile çözümlenemeyeceği-
Bozma kararı öncesinde kurulan ilk hükümde; ecrimisil isteğinin kısmen kabulü yanında elatmanın önlenmesi isteği de kabul edilerek, davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, ilk hüküm davacı tarafça temyiz edilmemiş olduğundan, vekâlet ücreti bakımından kurulan hüküm nedeniyle davalı yararına kazanılmış hak doğacağından, bozma kararından sonra noksan harç tamamlanmış olsa bile kazanılmış hak olgusu ortadan kalkmayacağından, bozma kararından sonra kurulan hükümde davacı lehine ilk karardaki gibi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı tarafından kullanılmak suretiyle tasarruf edildiği anlaşılan taşınmazdaki bağımsız bölüm yönünden, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığına göre, bu bağımsız bölüm yönünden davacının ecrimisil talebinin reddi gerekeceği-
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacıya ait çekişme konusu taşınmaz, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı ve haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı saptanmak, kayda üstünlük tanımak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı- Davalının elatmanın önlenmesi yönünden temyiz itirazlarının yerinde olmadığı- Davalının savunması üzerinde durulması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerledirilmesi, taraf tanıklarının dinlenilmesi ve çekişmeli taşınmazda davalının muvafakata dayalı olarak oturup oturmadığının, davacı tarafından noter kanalı ile ihtarname gönderilmeden önce muvafakatin ne zaman geri alındığı hususunun açıklığa kavuşturulmasının ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa, uyuşmazlığın TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Ecrimisil istenilen dönemde davacı tarafça intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-