Taraflar arasında düzenlenen adi yazılı sözleşmenin kanunun aradığı anlamda mülkiyetin naklini doğuracak bir akit olmadığı, hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği- Temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki dava açılmış ise de, davacılar iddialarını ispatla yükümlü olup dosya içeriği, toplanan deliller ve tanık beyanları nazara alındığında tarafların mirasbırakanının çekişme konusu taşınmazı davalıya temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, mirasbırakanın davalı ile birlikte yaşadığı ve tüm ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılandığı, diğer yandan, her ne kadar resmi akitte gösterilen bedel, akit tarihindeki gerçek bedelden düşük ise de, salt bedeller arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın delili olamayacağı, dosya kapsamında mirasbırakanın davacılardan mal kaçırmasını gerektirecek bir sebebin ortaya konulamadığı saptanmış olup, davacıların muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı, bir başka ifade ile temlikin gerçek satış olduğu sonucuna varıldığı- Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceğinden, mahkemece, taşınmazın vekil tarafından dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Mahkemece, araştırma ve inceleme yapılması, davalıların savunmasının üzerinde durularak mirasbırakan tarafından davacı ve ailesine devredilen bir taşınmaz bulunup bulunmadığının taraflardan da sorulmak suretiyle araştırılması, varsa tapu kayıtlarının istenilmesi, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek murisin dava konusu temliklerdeki iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durularak, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği- Mahkemece, paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığı ya da davacıların kullanabileceği bir bölüm olup olmadığı üzerinde durulmadığı anlaşılmakla, yerinde yeniden keşif yapılarak araştırma yapılması, dava konusu edilen taşınmazlarda davacıların kullanabileceği bir bölüm olup olmadığının saptanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda davalının ..., ... ve .... parsel sayılı taşınmazlarda kullanımı olmadığının bildirilmesine rağmen, bu taşınmazlar yönünden de davalının müdahalesinin menine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların menkul mal niteliğinde olduğu ve mülkiyetinin devrinin zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşeceği- Tapusuz taşınmazın satışı resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışının da mümkün olduğu- Davacının davasına dayanak olarak sunduğu adi yazılı satış senedi tapulu taşınmaza ilişkin olmadığı için geçerliyse de, dava konusu taşınmaz devir borçlusu tarafından davalıya devredildiği gözönüne alındığında davacının inançlı işlem ile devredildi iddiasının TMK. mad. 1023 gereğince iyi niyet veya kötü niyete ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği- Ayrı davacı tarafından, dava dışı...  ile davalı arasında görülen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava dışı adına tescili istemine konu dava dosyalarının esas ve karar numaralarının bildirildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede bir başka dava dosyasında dava konusu taşınmazın tapu kaydının 1/12 hissesinin iptali ile ... adına tesciline karar verildiği görülmüş olup mahkemece, davacının kadastrodan sonra ve fakat kesinleşme öncesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğinin davalıya karşı ileri sürülmesinde TMK. mad. 1023 hükümlerinin nazara alınması ve bu hususta dava dışı .. tarafından davalı aleyhine açılan dava dosyalarının gözönünde bulundurulması gerektiği-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, davacılar tarafından davaya konu binanın kullanımına ilişkin anlaşma tutanağına ilişkin sözleşme gereğince, paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığı ya da davaya konu edilen çatı katı ve 1. katta bulunan dükkan yönünden davacıların kullanabileceği bir bölüm bulunup bulunmadığı hususları üzerinde durulmamış olduğundan, yerinde yeniden keşif yapılarak, taraflar arasında dava konusu binanın kullanımına ilişkin olduğu anlaşılan anlaşma tutanağına değer verilmek sureti ile araştırma yapılması, dava konusu edilen ortak alanlarda davalının müdahalesinin olup olmadığının ve davacıların kullanabileceği bir bölüm bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi gerektiği-
Davacının harici satış nedeniyle davalı yana ödediği ve davalı tarafça da inkar edilmeyen harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekeceği, senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile 10.07.1940 tarih ve 1939/2 C, 1940/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanmasının, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hesap uzmanı, bir serbest muhasebeci ya da mali müşavir ve bir bankacıdan rapor alınmasının gerekli olduğu-