Muris muvazaasına dayalı tazminat isteğine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin mahkemece yapılacak keşif sonucu alınacak bilirkişi raporuna bağlı olmakla, dava değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafından belirlenmesi mümkün bulunmadığından, davanın "belirsiz alacak" olarak açılabileceği- Belirsiz alacak davasında davacının talebini arttırmasına ilişkin dilekçesi "ıslah" niteliğinde olmayıp dava değerinin belirlenmesine yönelik olduğundan, eksik harcın tamamlandığı gözetilerek dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinden davacıların miras paylarına isabet eden değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyize konu "çekişmeli taşınmazlar"ın "farklı ilçenin idari sınırları içerisinde yer alması" karşısında, HMK’nın 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma imkânının bulunup bulunmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde iki ayrı teslim bulunduğundan, her iki teslimin de ayrı ayrı KDV'ye tabi olup olmayacağının 3065 sayılı kanuna göre belirleneceği, arsa sahibinin ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde bu sözleşmeyi yapması ve arsayı teslim etmesi halinde katma değer vergisine tabii bir işlem yapılmış olacağı, arsa sahibinin bu niteliklerinin bulunmaması halinde ise katma değer vergisine tabii bir teslimden söz etmenin mümkün olmayacağı, ticari veya serbest meslek faaliyeti kapsamında, arsa sahibi tarafından arsanın yükleniciye teslimi anında katma değer vergisine tabii bir işlem yapılmış olacağı- Sözleşme serbestisi ilkesi gereğince arsa teslimi dışında tüm giderlerle birlikte KDV'nin de yükleniciye ait olacağı kararlaştırılabileceği, ancak sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince taraflar için bağlayıcı olan bu hükümün, KDV alacaklısı olan kamu maliyesi için hüküm ifade etmeyeceği-
8. HD. 12.11.2019 T. E: 2018/6524, K: 10230-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteği- Paylı mülkiyete tabi taşınmazda, hükmen tescil yoluyla pay sahibi olan davacının taşınmazda kullanabildiği bir yer bulunmadığı anlaşılmakla, daha önce muris tarafından taşınmazların ayrı ayrı miras payı olarak paylaştırılmış olması da sonuca etkili olmadığına göre, davalı yönünden de davanın kabulü ile davacının payına vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Haricen satın almaya ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Paydaşlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve kal istemi-
Davacıların anneleri olan mirasbırakanın kızlarının öldükleri ve mirasbırakanın ölümünden sonra geçen sürede muvazaa iddiasına dayanarak dava açmadıkları, davalı tanığı olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde çekişmeli taşınmazlarda hak sahibi olabilecek dava dışı mirasçının beyanlarından (30.09.1986 tarihli) temlikin gerçek satış olduğu anlaşılmakla, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazlar yönünden ise mirasbırakanın sağlığında bakım borcunun yerine getirilmediği iddiası ile dava açmadığı ve terekesinde toplam 24 parça taşınmaz kaldığı gözetildiğinde ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazların makul karşılanabilecek ölçüde olduğu sonucuna varılacağı ve davacıların muvazaa iddiasının kanıtlandığının kabul edilemeyeceği- Asli müdahalede dava edilen müddeabih esas olup, anılan müddeabihin dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen hususta asli müdahale yoluyla hak talebinde bulunulamayacağı- Davacıların miras paylarına yönelik olarak açtıkları eldeki davada, asli müdahilin kendi payına yönelik isteminin kabul görmeyeceği, usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmadığı, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği-
Harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa alacak isteği-