İcra müdürünün ipotek akit tablosunu gördükten sonra, tutanağa «icra emri» gönderilmesi gereğini yazmasına rağmen, borçluya «ödeme emri» gönderilmesi halinde, borçlunun «icra dairesi» yerine «icra mahkemesine» itirazlarını bildirebileceği—
İpotek akit tablosunda, borcun ödeneceği tarih açıkça belirtilmişse (ipoteğin vâdesi varsa), bu tarihten itibaren -borcun ödenmemesi halinde- alacaklının temerrüt faizi isteyebileceği—
İİK. 45/son uyarınca yapılan ipotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarına ilişkin genel haciz yolu ile takipte, icra mahkemesinin İİK. 150a’ya göre bilirkişi incelemesi yaptıramayacağı—
İpoteğin, inşaat masrafları için, teminat olarak kurulmuş olması halinde, alacaklının genel mahkemede dava açıp, alacağını miktar olarak belirlemeden, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile -ilamsız- takip yapamayacağı—
Aynı borcun hem rehinle ve hem de kefalet ile güvence altına alınmış olması halinde, borçlu hakkında «rehnin paraya çevrilmesi», kefil hakkında da «genel haciz» yolu ile takip yapılabileceği—
Üst sınır ipoteğinde, gerek «asıl alacak» (ana para) gerek «sözleşme ve gecikme faizleri» ve gerekse «mahkeme ve icra giderleri»nin ancak «tapu sicilinde tescil edilmiş olan alacak miktarını aşmamak koşulu ile» ipoteğin kapsamına gireceği, tapu sicilinde tescil edilmiş alacak miktarını aşan kısımdan borçlunun «âdi alacaklı» olarak sorumluluğunun devam edeceği
İpotekli borçlunun BK. mad. 91 (şimdi; TBK. mad. 107) uyarınca «borcunu tevdi yerine yatırarak» veya İİK. mad. 153’e göre işlem yaparak (borcunu icra dairesine yatırarak) borcundan kurtulabileceği (ve ipoteğin kaldırılmasını sağlayabileceği)—
Takip ettiği alacağın varlığını ve miktarını alacaklının kanıtlaması gerektiği—
İpotekli alacağın başkasına devredilmesi halinde, alacağı devralan yeni alacaklının takipte bulunabileceği—
Borçluya tebliğ edilen ödeme emrinde, itiraz süresinin yasada belirtilenden fazla gösterilmiş olması halinde, borçlunun gösterilen süre içinde yapacağı itirazın geçerili olacağı—