Dava konusu "fazla çalışma ücreti", "ulusal bayram" ve "genel tatil ücreti" ile "hafta tatili ücreti" alacaklarının kanıtlanması için tanık deliline dayanıldığı ve söz konusu alacakların tanık anlatımları ile kanıtlanması durumunda hesaplanacak alacak miktarından hâkimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, somut olayda fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının "belirsiz alacak davasına" konusu olabileceği- Belirli süreli iş sözleşmesi süresinin bitiminden önce, işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilen işçinin, "bakiye süre ücretini" talep edebileceği- B.ye süre ücreti alacağından yapılması gereken indirim miktarı (TBK. mad. 438/2) da durum ve koşullara göre hakimin takdirine bağlı olup baştan belirli olmadığından, dava konusu bakiye süre ücreti alacağının da "belirsiz alacak davası" konusu olabileceği-
Tefhim edilen (direnme) kararda, hükmün sadece dava konusu edilen alacakları kapsadığı, yargılama giderleri ile ilgili hüküm fıkrası bulunmadığı, tefhim edilen hükmün gerekçe içermediği görüldüğünden, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı- Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmanın hâkimin görevi olduğu, ancak hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkân vermeyeceği veya hatırlatamayacağı, bu durumda mevcut olmayanın talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması, belirlenmesinin söz konusu  olduğu- Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, iş yerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, iş yeri iç yazışmaların delil niteliğinde olduğu, ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Tarafların üzerinde serbestçe taraf edebilecekleri, "taraflarca hazırlama ilkesi"ne tabi davada delil bildirmeyen davalı Belediyenin mahkemece iki kez müzekkere ile istenmesine rağmen fazla çalışmaya esas olabilecek vardiya ve izin çizelgeleri ile puantaj cetveli ve benzeri belgeleri göndermediği, ancak davacının Belediyenin işçisi olmadığını belirterek hizmet alım sözleşmeleri ile bir adet şartname gönderdiği, ayrıca davacıyı çalıştıran alt işverenlere de özlük dosyaları için yazı yazıldığı ancak müzekkerelerin biri hariç tebliğ edilemediği anlaşıldığından, mahkemece eksik araştırmayla kurulan bir hükmün söz konusu olmadığı ve mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu-
Davacının çalıştığı iş yerinde çalışmanın durduğu günlerde çalışmadığının kabul edilmesi gerektiğinden, çalışma yapılamayan günleri gösteren ve işverence sunulan belgelere karşı davacı tarafın beyanlarının alınması gerektiği- Hükme esas bilirkişi raporunda, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları Amerikan Doları üzerinden hesaplanıp, hesaplanan toplam tutar dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrildiği, ancak, davacının ücretinin Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası olarak ödenmiş olması karşısında, her ay için ayrı ayrı olmak üzere ücretin ödenmesi gerekli tarihte geçerli döviz kuru esas alınarak, Türk Lirası olarak ödenmesi gereken tutar belirlenerek, buna göre hesaplama yapılması gerektiği-
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talep bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayandırılması sebebiyle, davanın kabul edilmesi halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekliliği söz konusu olacağı ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmayacağından, söz konusu alacakların belirsiz alacak olduğu, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, kullandırılmayan yıllık izin ücreti alacağını, belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği- 
İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanacağın, primin fazla mesai ücretinden mahsubu edilemeyeceği, ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın işçinin mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, fazla mesai alacağının hesaplanmasında yapılması gereken, aylık sabit ücret kısmının 1,5 çarpanı ile prim miktarının ise 0,5 çarpanı ile çarpılarak fazla çalışma alacağının belirlenmesi gerektiği- Hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret günleri için yapılan hesaplamalarda mahkemece kayıtlar dikkate alındığından, hesaplanan miktarın takdiri indirimsiz hüküm altına alınması gerektiği- Kayıt sunulmayan dönem bakımından davacının dini bayramların ilk günü haricinde çalıştığı kabul edilerek, tanık beyanları ile ispatlanan bu dönem için hesaplanacak alacak hakkın özünü zedelemeyecek oranda bir takdiri indirim ile hüküm altına alınması gerektiği-
22. HD. 12.11.2018 T. E: 2017/17651, K: 24138-
22. HD. 12.11.2018 T. E: 12238, K: 24179-
22. HD. 08.11.2018 T. E: 2017/16249, K: 23946-
22. HD. 08.11.2018 T. E: 2017/16235, K: 23942-
22. HD. 08.11.2018 T. E: 2017/16234, K: 23922-