Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde, eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olayın bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenmesi, aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK. 567 gereğince 10 günlük yasal süre verilmesi, dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmazsa o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekeceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının, paylı ve elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınır ve taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu, davanın bu özelliği ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 569/2. maddesi gereğince tüm paydaşların (ortakların), davada taraf olmaları zorunlu olacağı-
Paydaşlığın giderilmesi davalarında bütün paydaşların yer almasının yasadan doğan zorunluluk olduğu-
Paydaş sayısı ile anataşınmazdaki bağımsız bölüm sayısı yeterli olduğu halde bina tamamlanmadığından kat mülkiyeti kurulmasına elverişli olmayıp, bu husus gözetilerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların dava konusu taşınmazda paydaş bulundukları ve davacının taşınmazdan faydalanamadığı, davalının taşınmazdaki tasarrufuna davacının razı olmayarak açtığı davalarla ve gönderdiği ihtarlarla karşı çıktığının dosya kapsamıyla belirgin olduğu, etrafı çevrili, bahçe kapısı kilitli ve içinde bekçi olan taşınmazdan davacının yararlanma olanağı bulamaması karşısında intifadan men koşulunun da gerçekleştiği, açıklanan nedenlerle; Mahkemenin ecrimisil talebinde bulunulabileceğine ilişkin kabulünün ve buna ilişkin direnmesinin yasaya uygun ve yerinde olacağı-
Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar verilemeyeceği-
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde; bina, ağaç gibi muhtesatın bulunması halinde, MK. 684 uyarınca bunlar arzın ayrılmaz parçası sayıldığından, arzla birlikte satışına karar verilmesi gerekeceği, ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh bulunması veya tüm paydaşların bu konuda anlaşmış olmaları halinde, “değerlere göre oran kurularak, satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması” gerekeceği -
Bilirkişiler davalının hissesine isabet eden kısmı toplam taşınmaz alanından çıkarttığı ve böylece (davalının fazladan kullandığı) davacı ve diğer paydaşın payına isabet eden yere ilişkin ecrimisil belirlediği halde toplanı ecrimisilin yeniden 3 paydaş arasında bölünerek hesaplama yapılmış olmasının ve bu miktarın hükme esas alınmasının doğru görülmeyeceği-
Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davalarında, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmazdan söz edilebilmesi ve dolayısıyla ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için; üzerindeki yapının veya yapıların mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış olması ve bağımsız bölümlerinden her birinin başlı başına kullanılmaya bulunması, anayapının tümünün kargir olması, her bir paydaşa en az bir bağımsız bölümün düşmesi, 12. maddede yazılı belgelerin yöntemine uygun biçimde tamamlattırılmış bulunmasının gerekeceği-