Paydaşlar arasında elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığıüzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi M.K. nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açıp; HUMK'un 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer almasının zorunlu olduğu-
Davalı tarafından söz konusu taşınmaza “Yüksek Gerilim İndirme Merkezi” ile “Hizmet Binası” inşa edildiği anılan tesislerin çok geniş bir alana elektrik dağıtım hizmeti gerçekleştirdiği, taşınmaz üzerinde usulen inşa edilen tesis ve yapıların taşınmazın mütemmimi haline geldiği, yıkım isteği de bulunduğuna göre taşınmazın diğer paydaşının davada yer almasının zorunlu olduğu-
Koşulların gerçekleşmesi durumunda anılan yasanın 10. maddesi gereği kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklık bu yolla giderilebileceğinden koşullarla ilgili gerekli araştırma yapılmadan ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilemeyeceği-
Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bir bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre, taksim yoksa çekilecek kura ile önce her bir paydaşa birer bağımsız bölüm özgülenmesi, yönetim planı gibi belgeleri paydaşların (tanınan süreye rağmen) imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması suretiyle tahkikatın ikmal edilmesinden sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine; belirtilen koşulların oluşmaması halinde ancak satışa karar verilmesinin gerekeceği-
Paydaşlığın giderilmesi davalarında taşınmazın tümünün paydaşlığının giderilmesine karar verilmesi gerekeceği, payın ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği-
Ortaklığın giderilmesi davalarında davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının tapu sicil müdürlüğünden kroki ve haritaları ile birlikte celbedilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra fen bilirkişisi aracılığıyla mahalline uygulanması, uygunluğu saptandıktan sonra her bir taşınmazın paydaş sayısına göre aynen taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılması ve bu doğrultuda alınacak bilirkişi raporu da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açacağı ve HUMK'un 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların), yer almasının zorunlu olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde, eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olayın bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenmesi, aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HUMK. 567 gereğince 10 günlük yasal süre verilmesi, dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmazsa o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekeceği-