Sanığa isnat edilen “ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek” suçunun oluşup oluşmadığının saptanabilmesi için “sanığın ticaret siciline kayıtlı olup olmadığının sorulup, kayıtlı ise ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılması ve vergi dairesinden mükellefiyeti”nin devam edip etmediğinin tespitinden sonra, hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Sanıkların İİK.’nun 337/a maddesine uyan eylemlerinin tek suç olması nedeniyle sanıklar hakkında ayrı ayrı açılan davaların birleştirilmesi ve tek ceza verilmesi gerekirken ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasının isabetsiz olacağı-
İİK.’nun 337a maddesindeki ‘ticareti usulüne aykırı terke etmek suçunun, işyerinin vergi dairesince gönderilen yazı ile re’sen terk işleminin yapıldığının anlaşılması halinde işlenmiş sayılacağı-
Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen adil yargılama hakkı gözönünde bulundurularak; ticareti terk suçlarında ‘duruşmaya çağrı kağıdı’nın ya da ‘mahkeme kararı’nın, sanığın terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesinin geçersiz olup bu durumun savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağından, sanığın yeniden usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılarak yargılamaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-