Davalının eşini istemediğini, sevmediğini söyleyerek, eşinin ailesine "kızınızı götürün" dediği toplanan delillerle gerçekleştiğinde; bu eylemlerin, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde olduğu, manevi tazminatı gerektireceği-
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğundan; savunmasının genişletilmesinin, kapsamı aşamasında bile herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın istenebileceği ve bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerektiği-
Davacının olay günü aralarında komedyen bir ünlünün de bulunduğu bir grup arkadaşı ile birlikte bir arkadaşlarının doğum günü partisi için toplandıkları, restaurant çıkışı davacı ile dava dışı şahsın fotoğrafları çekilerek davalı gazetede yayımlandığı ve ayrıca fotoğrafın altında “Komedyen ..., bir arkadaşının doğum günü partisi için ... Restaurant’taydı. Sonrasında ....’e geçen gruptan sarışın bir hanımla yakınlaştığı, hatta öpüştüğü iddia edilen ünlü, fotoğraf vermemek için çaba sarf etse de başarılı olamadı” ifadelerine yer verildiği bilinerek, davacının dava dışı ünlünün kuzeni olduğu anlaşıldığından davacı ile ünlü komedyenin eğlence mekânından birlikte ayrıldıkları sabit olsa da haberde iddia edildiği şekilde bir yakınlaşmanın bulunduğu davalı tarafından ispat da edilemediğinden davacının fotoğraflarının kullanılarak “komedyen ...’ın gruptan sarışın bir hanımla yakınlaştığı, hatta öpüştüğü iddia edilerek” şeklinde yayımlanan yazının gerçek dışı haber niteliğinde olduğu, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleştiği; davacının kişilik haklarına haksız bir saldırı oluştuğundan manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Manevi tazminatın tutarını belirlerken tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermesi gerektiği- Takdir edilecek bu para bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği-
Spor kamuoyunun yakında tanıdığı bir kişi de olsa, eşi ile birlikte deniz kenarında çekilmiş fotoğrafının kamunun bilgisine sunulmasında korunması gereken bir basın özgürlüğü bulunmadığı söylenebilirse de mekansal yalıtılmış bir bölgede sürekli takibinin ve tacizin ürünü niteliğinde olmayan, kamuya açık bir ortamda, hileli yollarla elde edilmeyen davacı ile sevgilisinin birlikte çekiliş fotoğrafın yayınlanmasında basın özgürlüğünün korunması gerekip özel hayata saldırının varlığından söz edilemeyeceği-
Yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerektiği- Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermesi gerektiği- Takdir edilecek bu para bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği-
Davacının, yasada belirlenen seçimlik hakkını kullanarak, davayı iddia edilen eylemden zarar gören olarak kendi yerleşim yeri mahkemesinde de açabileceği-
Ceza mahkemelerinde hakaret suçundan görülmekte olan ceza dava dosyalarına, davacıların davanın tarafı olmamasına rağmen davalı tarafından iki dilekçede yer alan ifadeler ile davacılara hakaret ettiğini ve davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirttikleri fakat mahkemece bir dilekçe değerlendirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı -
Davacının cinayet işlemeyi teşvik eden, bu işi organize eden bir kişi olarak gösterilmesinin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu- Yargıcın, tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermesi gerektiği- Takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-