Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düştüğü- Kesin delille kanıtlanmadığı takdirde ise, kiracının kabulünde olan kira bedeli esas alınması gerekeceği- Yine kiracı da kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda, kira borcunu ödediğini kesin delille ispat etmesi gerektiği- Davacının yemin delili dahil olmak üzere dayandığı tüm deliller toplanarak, kira bedelini ispat imkanı sağlanması; aksi halde taraflar arasında yıldan yıla yenilenmek suretiyle geçerliliğini koruyan yazılı kira sözleşmesinin hükümleri değerlendirilerek, aylık kira bedeli açık ve net olarak tespit edildikten sonra davacının talep ettiği dönem yönünden mükerrerlik oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin davada, mahkemece, davacıya yapıldığı belirtilen toplu ödemeye ilişkin belgenin öncelikle niteliğinin belirlenmesi, bu ödemenin işçilik alacakları kapsamında yapılan bir ödeme olduğunun anlaşılması halinde hangi döneme karşılık yapıldığının açık ve net şekilde belirlenip bu kapsamda bu ödemenin yapıldığı aya veya akit sona ermişse yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilebileceği de dikkate alınmak suretiyle toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Havale evraklarında açıklama da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davalı borçlunun borç aldığını ikrar etmiş olduğu kolluktaki ifade zaptı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Özel Dairenin birinci bozma kararına uyan mahkeme tarafından artık hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla davacının imzasının bulunduğu aylık ücretini gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticarî defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerin varlığının araştırılması, bu belgelerin bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunduğundan uyulan bozma kararında belirtildiği üzere HUMK 288'de (HMK 200) yazılı sınırları aşan, ücret alma iddiaları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-Kamu düzenine ilişkin olan prime esas kazancın tespiti istemli eldeki davada yemin delilinin bağlayıcı olmadığı-
Prime esas kazancın tespitinin istendiği davada re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ve davanın kamu düzenini ilgilendirdiği bu nedenle prime esas kazanç belirlenirken belge (senet) ile ispat kuralları ile bağlı olunmadığı-
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerektiği- Yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yönün kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabileceği-
Davalı işverenin davacının asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştığını bankalara bildirdiği yazılarla açıkça ifade etmesi, davacının diğer şoförlere göre davalı işyerinde daha fazla ve yüksek ücretle çalıştığına ilişkin davacı tanıklarının birbirini doğrulayan beyanlarının bulunması, emsal ücret araştırması sonucunda bildirilen ücret miktarı, HMKnun 200. maddesinde belirtilen senetle ispat sınırının 2012 ve 2013 yılları için 2.500TL olması ve tespit edilen aylık ücretin bu miktarın altında kalması hususları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının ücretinin asgari ücretin 1.69 katı olarak kabul edilmesinin isabetli olduğu- Davacı vekili uyuşmazlık konusu dönemini kapsayan şekilde ayrı ayrı ay ve yıl belirtmek suretiyle davacının aldığını iddia ettiği gerçek ücret miktarını açıklayarak talebini ayrıntılı, açık ve anlaşılır şekilde belirttiğinden, somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılan davacı tarafın talebinin açıklattırılmasına gerek olmadığı-
İcra takibine vaki itirazın iptali istemi- Senetle ispat olunması gerekli miktarın tayini-
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Davalılar kiralananın anahtarının davacıya teslim edildiğini kanıtlayamadığından, icra takibine dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesi uyarınca davacının kiraya veren, asıl davada davalının kiracı ve birleşen davada davalının ise kefil sıfatı ile sözleşmenin tarafı olduklarının kabulü gerektiği ve bu durumda anahtar teslim edilmediği sürece kiracının, kira bedellerini ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam edeceği-
Davalı vekilinin delil listesinde şirket defter ve kayıtlarına da dayanması karşısında, her iki tarafın ticarî defterleri, faturalar ve ödeme belgeleri üzerinde takip ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-