Davacının davalıya verdiği avans çeklerinin bedelsiz kalması nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin somut uyuşmazlıkta; davalının, çeklerin davacı tarafından verildiğini kabul ettiği ve ilk derece mahkemesinin ... tarihli duruşmasında da davalı vekilinin “ Ticari hayatın genel kapsamı itibariyle mal verilir, ödeme daha sonra yapılır, müvekkil malı davacı tarafa vermiştir, son gelen F.bank çekleri itibariyle aynı ticaretin evraklarıdır, S. Tekstil'in sıkıntıları vardı, A. Örme'nin evraklarını kullanıyorlardı, esasında A.'ya karşı yapılan işlem karşılığında alınmıştır, davanın reddi talep olunur.” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyan sonrası davalı savunmasını değiştirdiği gibi mahkeme yargılamasında sonradan verdiği beyanında bağlantısız bileşik ikrar mahiyetinde olup, çeklerin mal karşılığı değil, dava dışı S. Kumaşcılık şirketinin borcu için davacı tarafından verildiği ileri sürülmekle davalının bu ikrarı bölünebileceğinden artık davalının, davacı tarafından kendisine verilen çeklerin dava dışı 3. kişinin borcu için verildiğini ispatla yükümlü olduğu- Davacının daha önce dava dışı şirkete keşide edip ciro ile davalı tarafından tahsil edilmiş çeklerin bulunması da davacının, davaya konu çekleri dava dışı şirket için verdiğini ispatlamayacağı-
Alacak davası- Malların davacıya teslim edilip edilmediği- Dava konusu ürünlerin teslimi hukuki bir işlem olup, ancak TMK 6. ve HMK. 190 ve 200 maddeleri gereği yazılı delillerle ispat edilebileceği- Borcu söndüren savunmanın davanın her aşamasında ileri sürülebileceği-
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düştüğü- Kesin delille kanıtlanmadığı takdirde ise, kiracının kabulünde olan kira bedeli esas alınması gerekeceği- Yine kiracı da kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda, kira borcunu ödediğini kesin delille ispat etmesi gerektiği- Davacının yemin delili dahil olmak üzere dayandığı tüm deliller toplanarak, kira bedelini ispat imkanı sağlanması; aksi halde taraflar arasında yıldan yıla yenilenmek suretiyle geçerliliğini koruyan yazılı kira sözleşmesinin hükümleri değerlendirilerek, aylık kira bedeli açık ve net olarak tespit edildikten sonra davacının talep ettiği dönem yönünden mükerrerlik oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin davada, mahkemece, davacıya yapıldığı belirtilen toplu ödemeye ilişkin belgenin öncelikle niteliğinin belirlenmesi, bu ödemenin işçilik alacakları kapsamında yapılan bir ödeme olduğunun anlaşılması halinde hangi döneme karşılık yapıldığının açık ve net şekilde belirlenip bu kapsamda bu ödemenin yapıldığı aya veya akit sona ermişse yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilebileceği de dikkate alınmak suretiyle toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Havale evraklarında açıklama da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davalı borçlunun borç aldığını ikrar etmiş olduğu kolluktaki ifade zaptı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Özel Dairenin birinci bozma kararına uyan mahkeme tarafından artık hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla davacının imzasının bulunduğu aylık ücretini gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticarî defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerin varlığının araştırılması, bu belgelerin bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunduğundan uyulan bozma kararında belirtildiği üzere HUMK 288'de (HMK 200) yazılı sınırları aşan, ücret alma iddiaları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-Kamu düzenine ilişkin olan prime esas kazancın tespiti istemli eldeki davada yemin delilinin bağlayıcı olmadığı-
Prime esas kazancın tespitinin istendiği davada re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ve davanın kamu düzenini ilgilendirdiği bu nedenle prime esas kazanç belirlenirken belge (senet) ile ispat kuralları ile bağlı olunmadığı-
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerektiği- Yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yönün kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabileceği-
Davalı işverenin davacının asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştığını bankalara bildirdiği yazılarla açıkça ifade etmesi, davacının diğer şoförlere göre davalı işyerinde daha fazla ve yüksek ücretle çalıştığına ilişkin davacı tanıklarının birbirini doğrulayan beyanlarının bulunması, emsal ücret araştırması sonucunda bildirilen ücret miktarı, HMKnun 200. maddesinde belirtilen senetle ispat sınırının 2012 ve 2013 yılları için 2.500TL olması ve tespit edilen aylık ücretin bu miktarın altında kalması hususları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının ücretinin asgari ücretin 1.69 katı olarak kabul edilmesinin isabetli olduğu- Davacı vekili uyuşmazlık konusu dönemini kapsayan şekilde ayrı ayrı ay ve yıl belirtmek suretiyle davacının aldığını iddia ettiği gerçek ücret miktarını açıklayarak talebini ayrıntılı, açık ve anlaşılır şekilde belirttiğinden, somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılan davacı tarafın talebinin açıklattırılmasına gerek olmadığı-
İcra takibine vaki itirazın iptali istemi- Senetle ispat olunması gerekli miktarın tayini-