İİK.nun 135/1. maddesi uyarınca ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürünün, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazacağı, buna göre icra müdürünün görevinin yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibaret olduğu, tapu harçlarının ise, tescil işlemi sırasında tapu sicil müdürlüğü tarafından tahakkuk ve tahsil olunacağı, tapu sicil müdürlüğünün tapu harcı tahakkuk ve tahsili, idari bir işlem olup, anılan işleme karşı yapılacak şikayeti inceleme görevinin de idari yargıya ait olacağı-
Borçluya gönderilen 135 tahliye emrinin iptali talebinde bulunmak hakkı ise sadece borçluya ait olup; şikayetçi şirketin muhatabı olmadığı tahliye emrinin iptalini istemek hakkının bulunmadığı, borçlunun taşınmazda işgalci olduğu tespit edildiğine göre, adı geçene 135 tahliye emri gönderilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı, kaldı ki, şikayetçi, kira sözleşmesi uyarınca kiracı sıfatını haiz olmayıp kiraya veren taşınmaz maliki olduğundan bu belgeye dayanarak işgalde haklılığını kanıtlaması ve tahliye emrinin iptali talebinde bulunmasına da yasal olarak olanak bulunmadığı-
İhale alıcısının, daha önceden tahakkuk etmiş vergilerden sorumlu tutulamayacağı, anılan vergi alacağının, yapılacak sıra cetvelinde gözetileceği-
İhale alıcısının taşınmaz ihalesiyle birlikte onun üzerindeki mütemmim cüz ve teferruatlara da malik olduğu, o halde, taşınmazların, üzerindeki bina ve makinelerle birlikte tescilin edilmesi talebinin müdürlükçe reddine dair kararın iptali gerekeceği-
Alıcıya ihalesi yapılan taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcının, satış memurluğundan, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği, alıcının taşınmazı işgal eden 3. kişinin tahliyesini sağlamaya yönelik satış memurluğuna yaptığı başvurusu reddedilirse, bu kez bu ret kararına karşı İİK’nun 16. maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesinde şikayette bulunabileceği-
İmzalanan kira sözleşmesinin Borçlar Kanunu'nun 27.maddesi hükmüne aykırı olduğunu söyleyebilmek için konusunun imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka adaba ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olması gerektiği, bu unsurların saptanması halinde akit mutlak butlanla batıl olup, sözleşme başından itibaren geçersiz olduğu, yine sözleşmenin gabin, hata, hile, ikrah altında yapıldığı iddiası var ise, sözleşmenin iptalini ya da feshinin talep edilebileceği, davacı, kiralanan taşınmazın imar planında turizm tesis alanında kaldığı ve turizm amacı dışında uzun süreli kira sözleşmeleri ile mesken olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle sözleşmenin yok hükmünde olduğu iddiasına dayanmış ise de; kira akdinin tarafların özgür iradeleri ile kurulduğu, konusunun ve koşullarının belirlendiğinin anlaşıldığı, yukarıda belirtilen Borçlar Kanunu hükümlerine göre akdin feshini, geçersizliğini gerektirir bir durum bulunmadığı, davada dayanılan kira sözleşmesinin ayakta olduğu ve geçerliliğini sürdürdüğü, bu durumda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu anlaşılmakla, bu durumda ancak pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmak koşulu ile sadece ihalede satılan borçlu hissesi için İİK’nun 135.maddesinin uygulanma imkanı olabileceği-
Paylı mülkiyete konu dava konusu taşınmaz TMK'nun 691/1.maddesindeki pay ve paydaş çoğunluğu olmadan kiraya verilmiş ise de, sözleşmenin tarafı olmayan paydaşların kullanıma engel olduğu ya da bozma ilamına kadar iptal davası açtıkları iddia ve ispat edilmediğinden, uyuşmazlığın kira sözleşmesi dikkate alınarak çözümlenmesi, ayrıca kiracılığın tespiti davasının bekletici mesele yapılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışının (ihalesinin) KDV den istisna olduğu, bu satışların müzayede suretiyle gerçekleşmesinin belirtilen duruma etkisinin olmadığı (3065 s. K. mad. 17), şirketlerin de kurum kavramının içinde yer aldığı- İcra müdürünün tapu harçları konusunda karar verme yetkisinin olmadığı-
Tahliye emrinin iptali talebi İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğinde olup, bu davalarda hasmın yanlış gösterilmesi halinde şikayet reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-