Tapu iptali tescil davasına konu taşınmazı, dava devam ederken, (cebri ihalede) satış ile devralarak tapuda malik olan kişi davaya dahil edilmeden karar verilemeyeceği, taşınmaz malikinin asli müdahil sıfatıyla temyizinin kabulü gerektiği-
3. HD. 30.10.2018 T. E: 6507, K: 10691-
Davalı Varlık Yönetim A.Ş. adına oluşan sicilin hukuki mesnedi ihale olup ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, davalı Varlık Yönetim A.Ş. ilk el konumunda olup, iyiniyetli olmasının da neticeye etkili lmadığı ve davada terditli olarak tazminat da istendiğinden, taleple bağlı kalınarak tazminat isteğinin davalı Varlık Yönetim A.Ş. yönünden kabul edilmesi gerektiği- Tapu kayıt malikinin ise kötüniyetli olduğu, başka bir deyişle durumu bildiği ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olduğu hususu kanıtlanamadığından TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı-
Taşınmazda paylı mülkiyete sahip diğer hissedarlar, üçüncü kişi sayılmayacaklarından İİK'nın 135. maddesine dayalı olarak icra yoluyla tahliyelerinin istenemeyeceği, ancak Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre mahkemeden tahliye talebinde bulunulabileceği, bu durumun mahkemenin de kabulünde olduğu, bu durumda, İİK'nın 135/2. maddesi, taşınmazda hissesi bulunan paydaşlar açısından uygulanamayacağından, şikayetin süresiz kabul edilmesi gerekeceği-
Taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde, ihale konusu taşınmazda diğer hissedar ya da onun kiracısının oturduğunun anlaşılması durumunda ihale alıcısının İİK.nun 135. maddesine dayalı olarak icra yoluyla tahliye isteyemeyeceği, Ancak Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre mahkemeden tahliye talebinde bulunabileceği-
Haksız açılan ihalenin feshi davası nedeniyle gayrimenkulün geç teslim alınmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, yasal dava açma hakkının sınırlarının aşıldığı ve ihalenin feshi davası nedeniyle davacı taşınmazı geç teslim almış olduğu, oluşan zararla davalının eylemi arasında uygun illiyet bağının mevcut olduğu ve davacının taşınmazını geç teslim almasından kaynaklanan zararının kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 135 uyarınca, taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcının, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Şikayete konu tahliye emrinin taşınmazda hissesi bulunan ve alacaklı tarafından taşınmazda işgalci olduğu iddia edilen şikayetçiye tebliğ edilmiş olması nedeni ile tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi ilamına dayanılarak alıcıları üzerine ihalesi yapılan taşınmazın, hissedarlarından bir veya bir kaçının doğruladığı kira sözleşmesine dayanılarak işgal edildiği anlaşıldığı takdirde ibraz edilen bu belgenin tarihine bakılmaksızın İİK.nun 135. maddesinde bahsedilen 3. kişiler hakkındaki hükmün uygulanması gerekeceği, bu durumda ihale alıcısı hissedarların şikayetçi ile adi yazılı kira sözleşmeleri yaptıkları kabullerinde olduğundan şikayetçinin resmi bir belge ile belgelenmiş akde dayanarak kiracılığını ispatlamasına gerek olmadığı, başka deyimle anılan durumun gerçekleşmesi halinde alıcının bu maddeye dayalı olarak icra yoluyla tahliye isteyemeyeceği,ancak TBK hükümlerine göre mahkemeden tahliye talebinde bulunabileceği-
Satış memurunun ortaklığın giderilmesi davasına bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edilmesi durumunda, satış memurluğunca yapılan işlemlere karşı yöneltilecek şikayetlerin de, "icra mahkemesi"nce değil, ortaklığın giderilmesine karar vermiş olan sulh hukuk mahkemesi tarafından inceleneceği-
İhalesi yapılan taşınmazın tahliyesi için gidildiğinde, borçlunun hazır bulunduğu, tutulan tutanağa göre taşınmazın kapılarının, kombisinin, doğalgaz peteklerinin söküldüğünün belirlendiği, borçlunun söz alarak "daireyi müteahhitten boş olarak aldığını, dairenin kapılarını, dolaplarını, peteklerini, kombisini kendisinin yaptırdığını, bu nedenle de söküp götürdüğünü" beyan ettiği nazara alındığında, şüphelinin kıymet takdiri yapıldığında ve tahliye sırasında zilyeti bulunduğu taşınmaza ait kıymet takdirine de dahil edilen mütemmim cüz niteliğindeki kapı, doğalgaz peteği, dolaplar, jakuzi ve sair malzemeleri söktüğü, bu hususun kendi beyanı ve icra müdürlüğünün tutanağı ile sabit olduğu ve şüphelinin suç işlediği hususunda yeterli şüphenin oluştuğu-